YARADAN'IN AŞKIYLA
İbrahim’i yakamaz "serin ol" emri ile
Nemrut’un nârı söner Yaradan’ın aşkıyla Cezbeye tutularak Mevlana gelir dile Pervane gibi döner Yaradan’ın aşkıyla O yürekte bahçenin gülleri solmaz elbet Bülbülü lal kesilip vadesi dolmaz elbet Böyle yüce sevginin olmazı olmaz elbet Su yanar ateş donar Yaradan’ın aşkıyla Nefsini köreltmeyen gözyaşını içerken Vaktin miadı dolar "hep" geç olur "hiç" erken Bir iğne deliğinden deve bile geçerken Karınca fili yener Yaradan’ın aşkıyla İnsan eğer insansa hakla dolanı sever Ne zulme meyil verir ne de yalanı sever Şucu bucu ayırmaz yaratılanı sever Tevazusunda yanar Yaradan’ın aşkıyla Kıyamet koptuğunda varılacak mahşere Şefaatine mazhar olmak muştu beşere Adı güzel Muhammed anıldığın her yere Misk-i amberler siner Yaradan’ın aşkıyla Sonsuz merhametine nail olan paklanır Hamza’yı şehit eden Vahşi bile aklanır Menzile varmak için yeryüzü ayaklanır Gökyüzü yere iner Yaradan’ın aşkıyla Her nefesin hesabı kaplayınca fikrini Nedamet duygusuyla yüceltecek zikrini Alnı secdede kalan kâfi gelmez şükrünü "Rahman" adına banar Yaradan’ın aşkıyla Güneşi aydınlatır benliğindeki fanus "Seni gerek" diyor ya özünde saklı Yunus Kısır döngü içinde kuruyorken okyanus Damlada suya kanar Yaradan’ın aşkıyla Cananı canı beller yarasına em sürüp Küslüğe fırsat vermez gurura duvar örüp Seven ki sevdiğini gönül gözüyle görüp Sevda diliyle anar Yaradan’ın aşkıyla İsmail Koray Şimşek |
Menzile varmak için yeryüzü ayaklanır
Gökyüzü yere iner Yaradan’ın aşkıyla