korku
içindeki sesleri duyabilmek isterdim..
beni özleyen ve benden çekinen.. bana gelmene ne kadar hazırım emin değilim.. ve yokluğuna nasıl alıştırırım bu aklı.. içindeki tuhaf iç savaşların mudahil avukatı olmak istemiyorum.. geleceksen bu sen istediğin için olmalı.. kaybedeceksen de... aklımın içinde nereye saklanabilirsinki.. ve ben daha ne kadar varlığını görmezden gelebilrim bilmiyorum. kaçtıkca inkar ettikçe olasılıkları kendinden de uzağa gidebilyormusun..? ne zamandır inanıyorsun buna.. her gece saklandığın o perdenin ardında saklandığının ben olmadığıma... karşılıklı iki yabancı gibiyiz.. tesadüfen aynı otobüse binmiş oysa ikimizde farklı yönlere giden.. birimiz diğerine gülümserken digerimiz bakışlarından ürkmüş.. boğazımızda düğümlenen kelimelere ses verememişis.. ertelemişiz hayatın ekşi tadını.. beklemenin zorluğumu canını yakıyor yoksa beklentilerinin bağlandığı iskelenin çatırdayan tahtalarımı..? hangimiz daha güçlüydü bu hayatın karşısın da sen mi küllerinden doğacaksın önce.. yoksa benmi yeniden yakacağım bu ahşap binayı.. geç kaldığımız hangi hayat..? senin hayatın mı? benimki mi? madem ki biz diyoruz.. o hayat hangi kafiyede kullanıldı? ve hangi sabah biz uyanırken kokun üzerimde ellerim saçlarında tadın dudaklarımda sevdan damarlarımda aklım da sözlerin.. geleceksin d`mi..? gelirsen biz`e başlayabiliriz bu hayatta.. gelmezsen zaten geç kalmak değildir bu.. ağladığın bir başkasının omuzlarında nedeni ben değilmiyim.. bana söylemeyi ertelediklerini ondan mı duymalıyım? ne çok ağladın yanımda.. ve ben çok iç çekişlerine kalem kırdım birer birer düşlerimi asıp.. gemileri yakmak zamanı geldimi..? bir sabah bekliyordum seni gelirsin diye.. kaç sabahtır gözlerimi ufka yatırıp dualar ediyorum.. ben tanrısıyla dargın tuhaf yaratık.. gelirsin diye adaklar adıyorum.. şiirler biriktiriyorum.. gelişin bir ömrün sonu olacaksa zaten gelmeyişine göre kuruldu bu saatler.. ne kaybederim ki.. ne kadar yıkabilrsin bu harabeyi.. kaç yangın.. kaç deprem.. her iç savasında rehin alındı bu yürek.. simdi ne isteniyor yaşam kanıtları için? neresinden bakarsan bak burada bekliyorum.. yokluğuna mumlar yaktım.. bildiğim her dilde seni çağırıyorum.. yinede sen bilirsin. seni kendimle çarpıp acılarını bölüp sonra toplanıp bir akşam üstü çekip gitsek haritanın yırtılan yerine.. aklımızı kaçırıp peşine düşsek.. hesap verecek kimimiz var bizden baska.. ya gelmezsen acısını çekecek kim var? küçük çantan, kısa saçların ellerin avuçların.. içimi yakan sıcak bakışların.. kırmızı damlayan iç çekişlerin.. derin bir nefes almadan önce öptüğüm dudakların.. ne kadar büyümüş olabilirsinki sen? geceler boyu sarılıp ağladığım.. bırak kendini.. kaç gece daha yakılacak.. bu sevdanın ateşleri.. ne kadar büyümüş olabilrsinki sen..? küçük yüreğimin özlediği.. |