TENİMİZDE TUZ YANIĞI TEVEKKÜL...zulmündeyiz akıl kamçısının perişan hallerde gönül forsalarımız sevda kaçkını korsanlar talanında yağmalandık tarumardır sevda ambarlarımız bir deryada yitmişiz ki su unutmuş mavisini bir sema ki güneşe hasret bulut sıyrılmaz gün yüzünden ve günler öyle siyah öyle siyah ki çatlatır geceyi hasetinden göz gözü görmez kayıplardayız .... bileklerimiz ihanet çürüğü parmaklarımız kan revan şahrem şahremdir ayrılık izlerinden görünmez sırtlarımız dudaklarımız kupkuru ve çatlak tenimizde tuz yanığı tevekkül ondandır suskunluğumuz parçalanmış yelkenlerimizi okşamaya tenezzülü yok kibirli rüzgârların bu kalyondan umut yok bilesiniz bu kalyon dönmez seferinden "kayıptır" hükmü düşüldü çoktan liman defterlerine ve yok sayıldı adlarımız biz yokuz anlayınız ... vazgeçin artık beyhudedir bu gayretkeş sürüklenişler bizi bekliyor mercan ormanlarında dallarla hemhal eski sevdalarımız yumun gözlerinizi hadi yavaş yavaş süzülelim o derinlere belki de kapanır yaralarımız CEYDA GÖRK 2 nisan 2009 |
Koca bir cilde sığacak muhteviyatı ,şu kadar satıra damıtmak;PES!