İSTANBUL'U İNLİYORUM ALİ KIRDUDUİstanbul çamura bulanmış altın şehir Sarp yokuşlarında tarihin şanlı hüznü Biraz yorgun, biraz durgun Bir yanı hayatla cebelleşirken Bir yanı hayatı göbeğinden keser İstanbul’dur bu, kaldırımda aç yatarken bir zamanın gençleri Zamane gençlerinin halinden utanır, gözleri biraz ıslak biraz nemli , Onlar ki, bir zamanın gençleri…. Kimine ağyar kimine gam kimine çığlık çığlık bu devran Arka sokalarda pembe pembe başlayan Sevdayı kara köye taşıyan bu devran İstanbul neresinden baksam orasında bir kör oğlu kör Anlamaz bozgun yemiş ömürlerin dilini Anlamaz Anasının derdini Soluğu yetmez konuşsa baba zaten ram kalmıştır kurtuluş çukuruna Evlat gömse ne fayda baba görmüştür oğul düşmüştür uçkura Deli isen ne gam.. İstanbul pas tutmuş ciğerlerinden hüzün soluyan şehir Anlamı artık eski fotoğraflarda Ve bir zamanlar diye kurulan cümlenin içinde anılan yaşlı şehir Yorgun asırların gizemli bekçisi. Yetmedi insanlara Ayasofya kız kulesi Fatih hanın fatih camisi Ve ölümleri hiçbir vedaya sığmayan şehitler sebili Surlarında can verirken ensari Şimdi adam sanılan arsızlar giyer oldu entari. Şimdi İstanbul’u dinliyorum gözlerim kapalı Ey be Orhan veli Açıp ta gözümü gezemiyorum Ar kaybetmiş zarını, korkar oldum kaybetmekten ar’ımı İstanbul’u geziyorum gözlerim kapalı İstanbul’u in’liyorum İstanbul’u inliyorum Ve İstanbul’u dinliyorum ALİ KIRDUDU 04/31/2009 SALI SAAT 06;21 |