Aşkın Mi(l)adıupuzun bir yalnızlığa akıyor gece dilimden kayan yaralı sözcükler birikiyor hıçkırıkla sarsılan mendile öfke nöbetiyle titreyen ellerim boşluğa düşerken miadını dolduran kanamalı aşkı çaresizce izliyorum çarmıha gerilirken gönül evine sığmayan hüzünler taşıyor bendimden ay kanayıp sularda kaybolurken eprimiş anılarla birlikte düşüyorsun gözlerimden öpüşüyor yağmurla didiklenen düşlerim küme küme bulutlar geçiyor üzerimden en siyahını ben alıyorum grisini sen… havada uçuşan çelişkili sesler sığınıyor göğüs kafesime düşler harf harf eksilirken sözcüklerden çoğalan keskin alevler sıçrıyor parmak ucumdan yüreğime hançerliyorum dilimin ucundaki sözcükleri belleğim uyuşurken ıslayıp acıyı yağmurla asıyorum kirpik tellerime her akşam yeniden oysa “önceden yazılmış repliklerle aşk oyunu oynanmaz” diye perdeye gölge düşürmemiştim aklım ateşle oynarken… şimdi özün söze hükmettiği yerdeyim hangi şiir ruhun arterine neşter olur ki ölümü alnından öperken! Aslı Aydın |
ve işte düştü bile deprem ardı artçı şoklar...
harika bir çalışma...kutlarım kalemi...
sevgi ve selam ile...