BEŞER ve İNSAN
Beşerin sırtına vurmuşlar dünyayı
Dönderiyor nefsine ziyafet,tıngır mıngır Ne de çok severmiş İblisin kırbacını Meğer ki ballı kamçı imiş... Dönmedolap olmuş yalan dünya İnsanlar dolap,fıtratlar dönme, Üç maymunu oynar durur beşer Ağlanacak yere güler,pişkince sırıtırmış... Karanlığa ayna tutmuş ateşin soyu Serap görmüş,karartmış gözünü doymamışlığa beşer, Herbiri teker teker geçmiş İblisin çemberinden Heves salmışlar üç günlük kurulan sirkteki oyuna... Geldiği koca yalandan hiç gitmeyecek gibi Unutmuş kimyasını şaşkın beşer Hergün üstünde gezdiği toprakta... İnsanlığın ortak hafızasından kopmuş Birer balon olup uçuşmuş zihinler İnsan ise zikreden ayrı bir tesbih tanesi Ayrı gayrı,küskün,binlerce mum... Işığın yönü bir midir ki herzaman? Yönelmediği tek yer kendi dibi Gün gelir boyun eğer kökünün karanlığına Hakim olur ayrı gayrı olmayan zifiri karanlık, Yoksa Adem oğlunun ortak körlüğümüdür bu? Ah!Güzel gözlü yarim Karalığından değil eşek gözünün güzelliği, Varoluş manasındandır Yaradan’ın eserindeki, Bir mum alevi canında insandadır Kara kara gözlerde ışığı gören... Nisbi düzensizliğe başkaldıran Mutlak sevgiye,doğruluğa teslim olan İlmi ilmik ilmik dokuyan İşte budur insanı insan yapan Var mıdır ki (O)nun sevgisinin üstüne? |