7
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
994
Okunma

nasıl bir döngünün kurbanıydı tüm iyi niyetlerimiz
kaç yıldız daha kaydıracak tutulmamış dileklerimiz
ne zaman büyüdü de biz bilemedik çocuk ellerimiz
ve daha ne kadar sevmek uğruna kirlenmeliyiz ?
soruların cevapsız kaldığı devrilmiş cümleleriz
ki altındadır tüm ezilmişliğimiz
oysa ne kadar da masumdu ilk öpüşlerimiz
mahcup gülücüklerle süslediğimiz
yüreğimin zulasına sakladım kendimi
aslına sadık kalan bir parçam daha var şimdi
suretsiz simalarda dağılmışlığımda
bulurum kaybolduğum tüm bilinmezliklerimi
tualsiz bir eskiz yansır yüzümden
ve ben çizilmiş kesin hatların kalem ucu
sivrilmiş bir dilin
içinize sızan en keskin soluğu
kendi anaforlarınızda savrulurken
aldığınız tek nefeslik bir ömrün
ne zaman biteceğinin önemi yok artık
farkında değilsiniz soğuk değil sizi üşüten
ölmüş ruhlarınızın yaşayan bedeninizi terk edişi
duyduğunuzsa meleklerin tiz sessizliği
ve sen adına AŞK denilen illet
şimdi tüm benliğimi terk et !
kendi girdabında boğulduğunda
azad olacak yüreğim o an orada
Gülay Bulut