ALAZ
Bu delirmiş sel sularında
Sürüklenip giden hayat Doludizgin içinde koştuğumuz günler değil miydi Daha uzun arzulardan geriye kalan Ev suyun su evin içinde Uçurumlara köpük köpük koşan taylar Şimdi hangi ovaların rengini almalı Tedirgin bir gökyüzü öfkesini boşaltırken üstümüze Yarasına bakıyor bir genç kız Bir ağaca sarılmış cesede ağıtlar yakarak Anne delirmiş dağ yollarına koşuyor Acı bir gülüş kaybolmuş hâfızadan geriye kalan Şuramda ağır bir sancı çaresiz ağlıyorum Tutup karanfiller bırakıyorum isimsiz mezarlara Uyandırılmış suların çoğalan öfkesi Sırılsıklam yıkıyor hayatımızın bendini Yeni dualar öğrenip göz yaşı tadında Durmalıyım Nuh’u hatırlayıp tövbenin kapısında Kapanmalı dünya dehlizleri içimde birer birer Yeni sözlerim artık hep sana dâir hep âşikâr MUSTAFA ÖZÇELİK |
Acaba bizimde suçumuz yok mu.....
Güzel anlatım kutlarım saygılar