Candönümükapattı can kafesin kapısını sevdaya susuşunda çığlık büyüten kadın adını sayıkladı avuntusuz zaman lacivert akşam kuşandı intiharı sözler tuzak anılar uzaktı hayatın paslı kıskacında hüzünler yalınayak sevinçler ayaz aşk yanık bir delikanlıdır şimdi her bekleyişte her buluşma heyecanında her ayrılık isyanında ve yürek sevgiliyi bir daha görememe korkusuyla sarsıldığında çürüdü düşler vagonlar dolusu ıssız istasyonda söndü içindeki ışıklar sustu bulvarlar ve künyesiz kaldırımlar fırsatçı yalnızlık soluk soluğa yetişti imdadına çürüdü ten çürüdü sevda acıların koynunda geçip gitmiş aşkların sonsuz çıtırtıları aslı anlaşılmadan tüm yolların sonunda boğdurdular karanlık denizlere bembeyaz martıları yaslandı usulca duvara, çağırdı yağmuru telaşla sesindeki ıssızlık yansıdı solgun simasına saçlarında çiy dolusu geçmiş kıpırtısız gri sözcükler parçalandı dudağında parçalandı gün ve gece hayat ve ölüm artık ne çıldırtacak kadar güzel ne de suçlanacak kadar çirkindi bitkin bir ihtişamın dizlerine yatırırken gövdesini... ve ilk kez ağladı taş yürekli rüyasız ecinniler güruhu yarınını kaybetmiş müebbet bir mahkum kadar özgürdü ruhu..! her yan ihanetten kuşkudan susuzluktan bir pusu sapanla vurulan gülüşünde yağmur suskusu döktü aşk yapraklarını ağaçların uğultusuna karıştı duman olan düşlerin kokusu su ve ateş ve bir daha görememe korkusu yığıldı birdenbire göğsüne her zılgıtın her hayatın bütün tortusu zaman sarsıldı hıçkırıkla kasvetli bir çığlık yardı karanlığı aşkın kadavrasından sızdı avluya kan sızdı boşluğa can sonsuz bir çıtırtıda… sevmek ağırdı ağırdı ağır...! Aslı Aydın & Sıtkı Caney Şubat 2009 Sesli video /inbox/?ref=mb#/video/video.php?v=55309528482 |
söndü içindeki ışıklar
sustu bulvarlar
Devrim gerçekleşmiş,
Yasaklar başlamış,
Korku; nöbet tutuyor İstasyonda.
Küçük bir çocuk ağlıyor cevap veren yok...! Teşekkür ederim... Hırsız değilim ama şiirleriniz zorluyor insanı... Sevgiyle kalın.