Gölge...Şiirin hikayesini görmek için tıklayın Meleksiz bir gökyüzü düşünülebilir mi?
Anlaşılmak ve anlamak... Geçmişi benimle aynı kefeye koyma dedim Sen anlamadın... Anladığında bu hikaye çoktan bitecekti... Oysa son trene daha bir asır vardı Ayağım takıldı Düştüm, kanadı içim... Keşke beni anlasaydın... gölgen düştü kağıtlarıma, titreyen kirpiklerince kelimeleri savurmayı kurtuluş sandın yeteneksiz şairlerce ve aşkı bundan ibaret bildin anlamsız şiirlerce... gece ayazını salmamışken ıssız evlerin camlarına batmış bir güneşin matemini tutuyordu gün ve içimde ayarsız bir saat yaklaşıyordu alnına düşen yazının karasına... kendince sebepler uydurdun mutlu olmak adına -belki iyi ettin- perdelerini yırtmadan bu alemin şehirlerine gözün kesmedi o kapıdan girmeye koyulukların en koyusuna batmışken düşlerin ruhun şarap... bedenin harap... yudum yudum içtim kesik kesik soludun... kendine kurduğun tuzaklara küfrettin her bastığında diyar-ı uzaklara dudaklarında renksiz çığlıkların biri bin para ve sesin vurmazken duvarlarıma gözlerimi diktim gölgen ile birlikte selamladığım bilmem kaçıncı şafağa... Gökay Birkan SUCAKLI * d_i_l_e_k ’ e yardımları için çok teşekkür ediyorum... |
döndüm yine okudum...........
bir daha okuyacam...................
çok keyif aldım şiirden........
yüreğin dert görmesin şair...........tebrikler............