BİL
Her an bahar sevinci, kuşansın yüreğinde
Aşk şarabını içip, kendinden geçmeyi bil Mâtemler dolaşmasın, yeşeren dileğinde Meşkle gözün nurunu, aşkınla seçmeyi bil Kubbelerin altında, ısıt fikirlerini Kınalar yak gönlüne, hep akıt kirlerini Çağlat dudaklarını, başlat zikirlerini Ermek için vuslata, zehirler içmeyi bil Durmaksızın yaklaştır, yandığın menzilini Ağrıtma közlerini, ağrıtma hiç dilini Bitir eyvahlarını, aşkla donat ilini Tespih tespih sözünle, katranlar biçmeyi bil Bir mermer sükûtu gör, düşünerek ibret al Kor kapıya gelmeden, koru yüreğine sal Dinle bülbül sesini, her an güllerde kal Bulmak için İrem’i, nurları açmayı bil Günah yüklü hanında, ateşsiz aşk yığdırma Zamana hırslar katıp, karanlığı yağdırma Nefsine kurban olup, yalanları sağdırma Umudu cevher yapıp, ağrıdan kaçmayı bil Ey çaresiz kuşağım, bekleme yalan rüzgar Açsın senin içinde, mevsimsizce ilkbahar Dinsin artık hüzünler, yetmez mi bunca zarar Zamana beyaz beyaz, yıldızlar saçmayı bil |