Yorgun Bir Asır
Gülmüyor artık gözlerimin içi,
Anımsamaz oldum eski günleri, Silemediğim ne varsa üstü çizildi, Ben, yorgun bir asrın neferi. Yalnızlığın asaletiyle dolu her yanım, Kalabalıklar içinde olsam da yalnızım, Döküldü güz görmüş gibi bütün yapraklarım, Ben, yorgun bir asırda tutsağım. Ölüm, dağlar kadar yük bindirir gövdeme, Yaralarım can çekişir durur son nefesinde, Son kez adını anarlar bir ince minarede, Ben, yorgun bir asra oldum baziçe. |