Sensiz Geçen Günlerin Kazası Yok
Sensiz geçen günlerin kazası yok sevgili
Sensiz yaşamak istenmiyor bu bedende besbelli… Senin için çarpar bu adamın her daim yüreği, Bırakma sakın, gitme bırakıpta beni! Ne güzel seni bulmak bütün yüzlerde, Ne güzel sevdamı hissetmek her hücremde… Yapayalnız bırakma beni bu şehirde, Sev beni, sar sıkıca hayat oyunu her perdede… Mecnun efsanelerde kaldı Ferhat hikâyelerle, Ne bir romandır bu ne de bir deneme… Kim ne derse desin, isterse bütün el âleme, Seviyorum seni seviyorum be delicesine! Şarkılar seni anlatıyor güneşim, Yürüdüğüm her yollar sana sevdiğimi söylediğim! Bu şiiri bile ilk okuyan sensin yanına geldiğim, Gelipte fısıldadığım, gelemeyipte inlediğim… Martılar kokuyor omuzlarında, Saçların dalgalar gibi Haliç kıyılarında, Bir gemidir yüreğim engin kollarında, Gözlerin İstanbul oluyor birden bu hayatımda… An gelir Karadeniz gibisin, hırçınsın, Bırak bu can artık sana dayansın… Ege gibisin Marmara’yla buluşmazsın, Akdeniz olayım bedeninde Cebelitarık’lara ulaşasın! Uyumadan önce bakıyorum yıldızlara, Bakıp katıyorum öpücüklerimi, sevgimi onlara… Beraber uyuyoruz yanımda sen olmasan da, Seninle yürüyorum yollarda, yanımda olamasan da… Sanadır yar bütün şarkılar, şiirler; Ne gelirse gelsin senden, komşum olsun ölüler… Gururmuş kibirmiş; neymiş, senin karşında hepsi biter, İstersen hayatıma karış sok burnunu ne fark eder… Mecnun dedi “Leyla’m”, üstat “Mona Roza’m” Ne hikâyedir, ne efsane; gerçeğin kendisidir bu yaşam. Her hücrem tek bir isim sayıklar ey sevdam! Delice seviyorum seni, senden ayrı olamam… // Ben seni böyle sevdim, Bugünsüz, yarınsız delicesine! // |