Rönesans-II: Seninle...Hani gecenin karanlığı çöker ya güne, Göğün ayı çıkar, insanların lambaları, Geceden zifiriye gömülen her anıma, Güneşten daha sıcak, Ve daha aydınlık doğdun sen, Günışığım oldun uykusuz gecelerimi yok eden, Hekim oldun bana sanki, Ötenazilik hastayı iyileştiren... Alabildiğine hüzün vururken hayatıma, Yokluklarla bezenmişken gözlerim, Yaş dökmüş uykusuz gecelerinde, Tatlı bir hikâye oldun kulağıma, Dudaklarımda oluşturduğun mutlu tebessümlerle... Yalnızlık sevgili olmuşken bana, Kıskanıp onu fitne düşürdün aramıza, Ve sen girdin hayatıma, Işık kümesi oldun karanlıklarımın ucunda, Bahar güneşi oldun kışımın karlarına, Ve yaz oldun bana bedenimi saran sıcaklığınla, Hayata kendinle bağladın beni, Dört bir yanım aşkınla, sevdanla. Teori vuran bilim adamları inadına, Bir evrim oldun bana her bir yanınla, Hayatın anlamının saklandığı, Gülmenin güzelliğinde, Gözyaşlarımın özelliğinde gizli, Mutluluğun sırrını fısıldadın bana, Yüreğinle, sevdanla, aşkınla... Üzülmüyorum asla, Sen varken hayatımda, Dururken sen göğsümün sol yanında, Hücrelerim bile sayıklanıyor adınla, Ben okyanusta bir damla, Sevdam okyanusun kendisi, Seninle seviyorum insanları ve evreni... Her adımımın seninle olduğunu bildiğimde, Yastığa başımı koyduğumda yanımdaki seninle, Uyurken sarıldığım o bedeninle, Sevdam da hayallerim de dönüyor gerçeğe, Sevgimin karşılığını biliyorum sevgilim sende, Sen bir şey söylesen de söylemesen de... Aslında bütün bunların hepsi, sevginle, O masum yüreğinle, Her şeyinle, Ama en basiti: Seninle bir tanem, Seninle... |