At ile arabacıAt ile arabacı geldiler yokuşa, Tepeleme yüklenmişti araba. Eskiden hızla koşuyordu at burada, Gençti,kuvvetliydi o yıllarda, Şimdi ise düşmüştü kuvvetten. Tüm çabasına rağmen, Hic bir şey gelmiyordu elden: Arabacı, nankör utanmıyordu Yediği ekmekten. Elinde kırbacı vurdukca,vuruyordu. At ise olduğu yerden kalkamıyordu. Gözleri ile bir kurtarıcı arıyordu. Arabacı küfredip insafsızca Kırbacı daha hızlı savuruyordu. Sonunda baktı at kalkamıyacak, Arabayı attan ayırmak, En iyi çare olacak, Şimdi kalk bakalım oradan’ At yine kalkamıyordu, Kırılan dizleri kanıyordu. Sonra toplandı bir kaç kişi: Arabacı, bu atın artık bitmiş işi , Götür onu mezbahaya, Orada ona bir çare bulurlar Anında’ At yalvaran gözlerle baktı Arabacıya, Bu kadar kaddar olma , Acı bana’ Haydi ben acıdım sana Ne hakkım var, Dünyanın düzenini bozmağa. Güçlüsen hakkın var yaşamağa Ben de mecburum buna uymaya. Nişan aldılar, At atılan kurşunla debelendi. Vefasız Dünyanın vefasızlığı Yeniden sergilendi. Şükran Beşışık |