==O ADAM-8==
O ADAM GÜLSÜN ARTIK
Sevdalının mekânı, sahiller mi olacak, Bak mevsimler değişti. O adam gülsün artık. Yıkılmış bir duvarın, dibinde mi kalacak, Cemre kalmadı düştü, o adam gülsün artık. Anladım ki her sabah, güneş yeni doğarken, Hasreti balya balya üst üstüne yığarken, İlikleri donacak, Samsun’da kar yağarken, Kadere baş eğişti, o adam gülsün artık. Tükenmiş beklemekten, saç sakala karışmış, Bıkmadan usanmadan, kader ile yarışmış, Saçına aklar düşmüş, bak alnı da kırışmış, Hayallerle boğuştu, o adam gülsün artık. Hele konuş bakalım, sahildeki adamla, Kulak ver de sesine, o anlatsın sen dinle, Gözlerindeki yaşlar, düşerken damla damla, Bakışları bomboştu, o adam gülsün artık. O adamdı sahilde, şişeleri deviren, O adamdı aylardır, yürekleri kavuran, Ceketi omuzunda, cananı canda gören, Yalpalıyor sarhoştu, o adam gülsün artık. İhsan ŞOLA İşte can dostlarım… Duyarlı bir yürek böyle demişti bana… Düşündüm O adam nasıl gülebilir.? Bizim bundaki katkı payımız ne olabilir.? Tek çare buldum o adam sadece “rüya” da mutluluk yaşayabilirdi… O halde buyurun hep birlikte bugün o adamın hayali mutluluğunu izleyelim… Yarın da Gerçeğin ta kendisini görelim.. ...... Aylardan ağustos… Güneş en alımlı haliyle Nazlı bir gelin gibi süzülüyordu Mavi gökyüzünden şehrin üzerine Sıcak iliklerime kadar işlemiş Adeta nefes alamaz hale gelmişken Karadeniz’in serin sularına sığınmak geldi içimden Ve… Anılarla dolu o sahile çekti adımlarım Kumsal cıvıl cıvıl Yediden yetmişe insan seline ev sahipliği yapıyordu O gün deniz bir başka dingin bir başka ışıltılıydı Güzelliklerin büyüsüyle gezinirken gözlerim Öyle bir noktaya kilitlendi ki!!! Gerilmiş yüz hatlarıyla Kireç gibi bembeyaz bir çehre Ya korkunun ifadesi, ya bir kâbusun tam ortası, Bir şezlongun üzerinde uyuyan Ya da uyuduğunu zanneden Can dostum O ADAM… Usulca sokuldum biraz daha yakınına Bir film şeridi gibi canlandı gözümde O adamın yaşadıkları … (O ADAM-8) Güneş azametle inmişti yere Bir gölgede uyuyordu o adam Bilmem ki yüzüne baktım kaç kere Huzursuzluk duyuyordu o adam Bu sahildi O’nun tek sığınağı Kuytu köşelerdi hep barınağı İnancından başka yok dayanağı Yıldız gibi kayıyordu o adam “Dostlar meyhanesi” derman gibiydi Hüsran o bedende harman gibiydi Sevdası yürekte umman gibiydi Ömürden gün sayıyordu o adam Deniz ve sahildi şahidi aşkın Sığmazdı kabına sel gibi taşkın Ahdine vefaya bu kadar düşkün Yaşamaktan cayıyordu o adam Rüya Titreyen tenine bir el dokundu Bu uykudan uyanması yakındı Şaşkınlıkla etrafına bakındı Yavaş yavaş ayıyordu o adam Sevdiği kadını sandı ilahe Sarıldı sıkıca çıktı felaha Bir şükür savurdu yüce Allah’a Canına can koyuyordu o adam Dedim ki bu tablo görmeye değer Aşkın akıbeti vuslatsa eğer Tüm yaşadıkları rüyaymış meğer Mutluluğa doyuyordu o adam (Oysa sadece rüya içinde rüya görüyordu o adam) El ele tutuşup koştular suya Gözleri takıldı yandaki koya Güneşe yıldıza dünyaya ay’a Tebessümler yayıyordu o adam Zeki BEKAR DEVAMI YARIN=========>>>> |
Bir çöl eksik mecnun olmuş O ADAM, onun da mecnun arayıp da bulamadığı sular dostu, Karadeniz gibi kararmış içi, şimdi tek umudu rüyalar, buluşmak rüyalara kaldı, umutsuzluk çalmışken kapıyı rüyaları hayat kurtardı, gerçek olmasa da onu biraz olsun hayata bağladı, o artık rüyalara bile razı olur durumdaydı, olsun hiç değilse tutunacak bir dal bulmuştu ve ona sarıldı, bu bocalamaların sonu nereye varcak inan merak ediyorum, inşallah hayır olur, güzel bir son O ADAM'ı bulur, biz de huzur içinde mutluluklar dileriz yürekten* *
bu bölüm de biraz dinlendirdi bizi, O ADAM'ın rüyalarda mutlu olup dinlendiği gibi, yine güzeldi yüreğinize sağlık Zeki bey sağlıcakla ve mutlu kalınız, hüzünler hiç uğramasın yüreğinize dilerim* * *
Şiir ve dostluk adına sevgiler saygılarımla
* * *