Suçüstü bakışlardan öte,
illegal bir yalnızlıktı benimki.
Sensizliğin boy boy afişlendiği bu şehirde,
kalabalıklar arasında sessizce boğulmak gibi.

Benim hiç adam gibi sevmelerim olmadı,
şöyle göğsümü yağmurlara verip,
soluksuz koşmalarım olmadı benim.

Hiç olmamalıydım bu şehirde,
görmemeliydim seni,
tutunmamalıydım gözlerindeki müebbet bir bakışa,
bir illegal yalnızlıktı benimki , bir idamlık sevda.

Celladı malüm hayatlar tükettim sana,
zifiri karanlıklar ağarttım avuçlarımda,
şimdi ben sensizim ya viran olmuş şehirler gibiyim,
bir sokak lambasında ağlarken ay ışığı,
bir yarasa kadar Karanlık ve sessizim.

Beni yarım kalmış aşklarda bulursun,
en ilhamsız şiirlerde okursun,
gel derim sana bir şafak vakti lakin,
hüznüme çöker boğulursun.
hüznüme batar Yorulursun...

Zamansız kurgulanmış aşklardan öte,
illegal bir yalnızlıktı benimki.
Gençliğimin sağır duvarlarına yazıyorum şimdi ismini,
gençliğim ki karşılıksız aşkların tetikcisi...

Bir büyücünün fallarında olmamalıydı gözlerin,
saçların kuşatmalıydı bu kenti boydan boya,
yetim kalmamalıydı bir hıçkırık kursağımda,
gitmene adak ağlamalıydım her yağmurda çocukça,
ve uzanmalıydım üsküdarın ortasına boylu boyunca,
belkide ölmeliydim sessizce ve usulca...

Bana mevsimlerin adını sorma,
kahrolası günler kimin umrunda,
tutki şiirler yazmadım sana,
tutki şarkılar söylemedim,
bir deniz fenerine asıp ruhumu,
tutki ağlamadım bir limanda...

Benim öyle çocuksu küsmelerim olmadı hiç,
çekip gitmelerim ve yeniden dönmelerim olmadı yani.
Ölüm gibi sevdim seni zamansız ve aniden.
Şimdi bana darağacının en acı meyvesidir ölüm,
aldırma küskün gidişime,
benimki illegal bir yalnızlıktır gülüm...