HINÇŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Bakalım ozan, hıncını nasıl çıkarmış dizelerden.
Şiirleri sınırını zorlayıp, ezgilere konu olabilmiş mi sevdası? Saygılarımla..
[ kalin] Ne zaman yan baksan acı’ma;
-ekmeğimi alsan elimden, Alev fışkırır gözlerimden! -kin ateşini hârlarım! Ne zaman hor görsen düşümü, Çalsan goncasını gülümden, Volkan olur, patlarım derinden; -boğar allarını, küllerim! Hıncımı alırım en haşin, -en yaman dizelerden; Yakalarım anlamını paçasından; -parça parça ederim! Kafamdaki kuytunun en derin, -işkence hücresinde yağmalarım! Tutarım yakasından, acımadan; -sallarım yârlara; dil sürçer! -kan tepesine biner, zan ölür! Her neyse zâlimden yazıma düşen; -abuk subuk lâfa döner! Öfkeme ses vermez artık, sazım; Ezgilerini de salmaz elâleme; Umudunu sineme gömer, özüm; Türkülere güç vermez sözüm; -dilim arlanır, feleğimden! Ne zaman söz versen cemreye; Kuşku dellenir, ağlarım içimden! Sıla tükenir, geceden; -biter erim! Hesap sorar sivri dillerim; -mazeretin uçkuru düşer; alayını bombalarım! Kuşlar yollanır; göçün ardından; -tez gelir kara haberin; beni bulur! Kahrolası telgrafın suçu yok; -zavallı bir elçidir; söylenme hiç! Dağlar beni bilir; ağı, canadır; Koğular öter cürmü kadar, yıllanır; Ağular atar yanık telinden; -acısı kendine yeter! İşte, o zaman sorsalar hâlimi; Kızıl kıyametim olur yaban; -lavım söner, kor düşer! -yürek ölür, elinden! 17.06.2008 - 15.10.2011 |