ESKİCİ KADIN..
Hoşça kal diyebilmeliydi kadın ,
Kendisine hiç gelmeyen adama.. *** Eskimiş sevdalar kokuyordu eskici kadın.. Biraz hüzün , Bir parça tütün.. Mevsim hep ayrılık .. Kanla karışık.. Yazık,. ! Tozu dumanı savrulmamış Sevda külleri vardı üzerinde.. Kalbe yakın mesafede , Çoktan ölmüş bedende.. Işıkları kapanmış hüzün karası gözleriyle , Sahip çıkıyordu miladı dolmuş sevgiliye.. Giden Terk eden Eskiten sevgiliye.. Sonra anlatmaya başlıyordu dili döndüğünce , Kelimeler yettiğince.. ‘’Hani hançer olur ya böyle..Saplanır en derine.. İşte öyle bir acı çelimsiz yüreğimde.. ‘’ *** Giden gitmişti oysa.. Hele bir de hançeri en derine saplamayı başaransa , Nafile ..! Dönmezdi asla.. Hani sanki kanun ya..!!! Sevdanın küllerini bırakır her giden Yapışır çelimsiz yüreklere.. Eskidikçe eskitir.. Ve bürünülür ; Dirisi ölüden ayırt edilmeyen kokmuş bedenlere.. |
gerçekten iyi bir anlatım olmuş...
sağlıcakla...
dahasına ve devamına..
ellerine sağlık:]
lenore tarafından 1/31/2009 1:52:45 PM zamanında düzenlenmiştir.