AĞIT
Tarihinden öte geleceğin yok küçük kız
Belleğin, geçmişin takıntılı aşklarında boğulmuş, Yarını kayıp. Kurumuş kahverengi gözyaşlarının, Yüzümü çizen sesi kulaklarımda. Gözlerin, Pusulasını binlerce yıl önce yitiren, kanatları kurumuş bir kuş ölüsü, Aşklara kanat çırpmasından kalıntılar taşıyan. Soğuk mavi bir buluttan damlayan, Düş/üş/lerine tutunuyorsun Aşk adına. Oysa… Yüreğin, Tarihini eşelemekten, Kendini aramaktan yorgun, Yaşanamayan aşklarına AĞIT yakıyor. |
kabuk bağlasada sızlayan yaralarımı sevginle sarayım.gitmelerden korkmayayım artık.