YAYLADAN ŞEHİRE
Şu anda senden çok uzakta yüksek bir tepenin başında
Ceketimi altıma sermiş sırtımı bir kayaya dayayarak Doya doya etrafı seyrediyorum Ta uzakta bembeyaz karlarla kaplı Başı dumanlı sıra sıra dağlar görünmekte Sanki bulutlarla kucak kucağa gibi Kuzeyimde yine bir uçtan bir uca Katran ladin ardıç agğaçlarıyla kaplı yamaçlar uzanmakta Aşağıda yemyeşil çimenlerle süslügeniş bir ova Ve tam ortasından onu ikiye bölen Salkım söğütler sıra sıra kavaklarla çevrili Gürül gürül bir dere akıp gitmekte Taş duvarlı toprak damlı küçücük evler Ve onların yanı başında hayvan ağılları Derenin az ilerisindeki obadan bahsediyorum Birazdan orası renklenecek şenlenecek Elleri bakraşlı gelinler kızlar süt sağmaya gelecek Gün batımına yakın eli kirmanlı kadınlar Sırtı kepenekli omuzu radyolu çobanlar Önünde koyunlarla obaya inince Kuzular salınacak ağıllardan bir bir Meleyişler karşı dağlarda yankılanacak Görmelisin güzelim görmelisin anlatmakla olmaz Buralar temiz buralar nefis buralar bambaşka Kalabalık şehirlere hiçmi hiç benzemez Şu anda senden çok uzakta yüksek bir tepenin başında Ceketimi altıma sermiş sırtımı bir kayaya dayayarak Doya doya etrafı seyrediyorum Farkında olmadan yaşlar birikmiş gözlerime Keşke keşke sende olsaydın uzansaydın dizlerime. |
Şiiriniz tıpkı bengisu gibi...
Teşekkürler…