Soytarı Yaşam Soylularıyız
Ansız sonbaharların sönük, solgun yüzüyüz
En fukara ressamlarıyız hayatın Kırık utkularla ölgün geçer biten gün Fısıltıyı andırırken dün, üşürüz Milyonların içinde bir bakla gibi doyumsuzuz Mamut yalnızlığımızın yitik mağaralarında Uçsuz bucaksız çölümüzde övgü arayarak İç çekişlerimizin korkak şafaklarını tarayarak Sırları dökülmüş aynanın karşısında soyunur Tuzsuz lokmalarla şiirler yazarız hayata Toprak damlı evlerde öğünümüz -gurbet havası işte- Yaşamın yeşil ormanlarında murad biçeriz Yakar şarkılar buruk yüreğimizi Penceremize yansır gece Masallar kulağımızda… Nerelerde o çocukluğumuz? Kanlı bir sözdür elveda… Güzde hırçın çağlar deniz Esrik ikindiler sefamız Yontumuz kaybolan yitmiş bir krallık Vurduğumuz yerden ses dinleyen ruhsatsız avcılarız Hiçbir söz övgüsüz dönmez özüne Uçarken yaşam avuçlarımızdan Kendi çığlığımızı asla duymayız Harlı göğsümüzde kaybolur vefa Soytarı bir yaşamın soylularıyız… Selahattin Yetgin |
Uçarken yaşam avuçlarımızdan.
Kendi çığlığımızı asla duyamayız
Harlı göğsümüzde kaybolur vefa
Soytarı bir yaşamın soylularıyız......emeğe saygı.kaleme, saygı,şaire bu güzel eser için tebrikler....seçkim içinde...