Koca Seyit
Seyit başka bir can
Kahramanlık katına yükselmiş bir civan Bu topraklar üstünde gün batmasın diye Adı doğmadan deftere yazılmış bir kahraman Bebeler yetim kalmasın diye Yola düşmüş daha gün ağarmadan Seyit olmak, üstelik Koca Seyit olmak kolay mı? Önce yedi düvelin sırtını yere getireceksin Sonra adın deftere yazılacak Tarihe altın harflerle kazılacak Sayısız yiğitler arasında ünleneceksin Seyit olmak, üstelik Koca Seyit olmak kolay mı? Kınalı kuzuların eli tetikte Şükür hiçbirisi de umutsuz değil Analarının duası karışmış bülbül seslerine Düşman, adam görsün diye Vatan, vatan olur kahramanlarla Yükselir onların bıraktığı şanlarla Şafaktan önce gökte yıldız yıldız umutlar Zafer denilen şey bu kadar uzak mı? Ya da hangi dağın ardında saklı “Bismillah!” dedi Seyit önce, “Bismillah!” Zafer davulları güm güm yüreğinde Düşman karasığırcık alayları gibi gelsin isterse Yardımcımız Allah! Şafaktan önce gökte yıldız yıldız umutlar Şafaktan rengini almış bayraklar. Çamlıklı Seyit, sade bir er Boğaz’dan izinsiz kuş bile uçurtmaya yeminli Balkan Savaşı’nda pişmiş bir nefer Gözleri ufukta bir şeyler arar gibi Aklından geçirir geçmiş günleri Dinler şafakta dem tutan bülbülleri Boğaz’dan izinsiz kuş bile uçurtmaya yeminli Çamlıklı Seyit, sade bir er Yüreği baştan uca vatan sevgisiyle dolu Boğaz’ın iki yakasında sanki tekmil Anadolu Konu vatan olunca ölmeye hazır on beşinde gençler Baba ocağında yavuklusunu bırakmış nice Mehmetler Çamlıklı Seyit, sade bir er Balkan Savaşı’nda pişmiş bir nefer “Çanakkale geçilmez!” sözünü Yedi düvele ezberlettiler Bir yıl daha düştü takvimlere bin dokuz yüz on beş diye Ucu yanık mektuplar gönderildi geride bıraktıklarına Hem analarına, hem bacılarına, koşa badem ağızlılarına Mart’ın on sekizinde, Perşembe günü Hava ıslak, üstelik nemli, göz gözü görmüyor Vatanları için ölmeye hazır Mehmetler Sarılıp koklaştılar, helâllik alıp verdiler Hepsi de teker teker şehitlik gömleği giydiler Karanlık Liman’da düşman armadası “Queen Elizabeth”i, “Ocean”ı dizi dizi Sanki gökten ateş yağdırdılar, Alçıtepe’yi dövdüler “İkindi Çayı”nda İstanbul’dayız dediler Ne bir ses, ne bir nefes var Mecidiye Tabyası’nda Kor ateş yiğitlerimizin gözü armadalarda Vakit tamam, güneş yükseldi yükselecek Kader gecikmeyecek Ötede Çanakkale yanıyor, beride duman duman her yer Siperlerinden kalktılar ansızın eli tetikte Mehmetçikler Gökyüzünü deldiler yıldız yıldız, denizi kızıla boyadılar “Bouvet”, “İrresistible” derken, “Ocean” menzile girdiler Teker teker kaderlerinin oyununa geldiler Seyit başka bir can Kahramanlık katına yükselmiş bir civan Bu topraklar üstünde gün batmasın diye Adı doğmadan deftere yazılmış bir kahraman Bebeler yetim kalmasın diye Yola düşmüş daha gün ağarmadan Vatan, vatan olur kahramanlarla Yükselir adsızların yazdığı destanlarla Çamlıklı Seyit, sade bir er Balkan Savaşı’nda pişmiş bir nefer Gözleri ufukta bir şeyler arar gibi Gözbebeklerinde seyreder geçmiş günleri Kızılca kıyametin koptuğu bu cehennem yerinde Sağına soluna bakar, kendisinden başka bir can arar Şehitlik gömleği giymiş arkadaşları teker teker “Haydi Seyit!” der, “Durma Koca Seyit… Sen yürekli bir yiğitsin, meydanların görmediği Ağır mağır değil top güllesi, hem de olsa ne yazar Yiğit dediğin böyle günde doğar!” “Bismillah!” dedi Seyit önce, “Bismillah!” Koca gülle hafif geldi omuzlarına “Allah!” dedi, öptü, okşadı topunun namlusunu Baştan uca bütün Boğaz inledi, “Ocean” bitti! Çamlıklı Seyit, sade bir er değil şimdi Çanakkale’de tarihe yön vermiş bir nefer Konu vatan olunca gözünü kırpmadan Yola düşmüş daha gün ağarmadan Kulaklarında şehitlik gömleği giymiş yiğitlerin sesi “Haydi Seyit!” der, “Durma Koca Seyit… Yiğit dediğin böyle günde doğar!” Kahramanlar siperlerde çelikleşir zamanla Seyit, Koca Seyit olur göğsündeki imanla Önce yedi düvelin sırtını yere getireceksin Sonra adsız yiğitler arasında ünleneceksin En değerli rütben adın kalacak tarihlerde Sonsuza kadar Koca Seyit diye bilineceksin! Oyhan Hasan BILDIRKİ |
kankardeş tarafından 2/10/2010 5:01:53 AM zamanında düzenlenmiştir.