Zel-lal (II)Şiirin hikayesini görmek için tıklayın bu şiir esmer dergisinde yayımlanmıştır.
Zel-lal (II)
’anneme’ ............................................................ gördüm çay vaktinde dün, kuşa yem ettiği yavrusunu görmüş gibi düşünde,merhameti nefretinden soluyan o kadını.andım.andık silüeti musa dağına karışmış sevgiliyi.gök yarıldı ve yeni miraçlara kalktı nebiler.kadim dostum uzanmışken toprağa. ahh..... kahverengi kederlere bürünmüş annem yeniden,yeniden doğur beni eksildim,hep eksildik dedi, bilimcileri dillerin. çoğaldıkça dilsizliğimiz. ’er-gül’ler... artık bilemez aşkı,merhametini annemin. ahh ninemin eksik diliyle anlattığı, tanrı zikrini; kelom-Qedim kelom-Qedim peygamberler uğultusu kutsal kitaplar birçok nebi ve karınca dedi ki: deruni bir aşkla düştüm toprağa doğruldum,geldiğim kayıp pusulalara. geceler ilahesi dolunay sevgili cezb ve zikr zikr ve cezb ahh..... doruğunda uyanmışım gün ışığının bildim,zamansız geldiğini aşkın kutsallıklardan,orgazmın tenhasında vurdum gölgemi ve gördüm şalından nisyanlar öğütleyen annemi söyle şehvetinden midir,bunca parıltın hilal. ahh bildim zamansız aşkı kutsallıklardan dedim ki ey tanrı; yedi kez yıkandım da geldim halim hasbihal hasbihalin hal zel-lal yatmazmış kuluçkaya guguk kuşları ahh bildim bundanmış,bundanmış bekareti meryemin Mesut Doğan |
yedi kez yıkandım da geldim
halim hasbihal
hasbihalin hal
zel-lal
yatmazmış kuluçkaya guguk kuşları
ahh bildim
bundanmış,bundanmış
bekareti meryemin
çok çok çok
güzeldi
mesut
bu
...