Sevemediğim Şeyler Yok Gibi
Sevemediğim şeyler yok gibi
şunun şurasında... Yanan ayrık kokusu mısır tarlasında şafak vakti doru atın er kişneyişi yeşil yaylalar üstüne suya iniyor Hacı Salimler’in kısrakları ne de ince incecik uzunca narin boyunları ve perili pınar başında Akpınar’da çakır gözlü Müridem’in efkârlı gülüşü korkarım billâhi çatlayacak yaldızlanan gökyüzü... Sevemediğim şeyler yok gibi şunun şurasında... Bir ömür boyu bir hiç uğruna savunduğum azgın yanılgılar değil ama toz toprak gibi toz toprak kadar cömert olamayanların acı bahtı veya al duvaklı bir bahar sabahı kuş cıvıltısı ile kuşluk vakti anamın ölüm haberi... Bir bakarsan şunun şurasında dört yönü yeksan dört duvar arasında elde dilde sevemediğim şeyler yok gibi... Galip Sertel |