Yamalı pabuçlar /IŞiirin hikayesini görmek için tıklayın halepçe, filistin, ve dünyanın tüm nevala kasabalarında zorla yaşadıkları savaşlar nedeniyle ölen ve hala o kıyıma maruz kalan küçük masum bakışlar için.
çocuklar ölmesin.
Sallantılı gürültüler ardı ardına dağılmakta,
ney sesi geliyor bak, çığlıklar yükseliyor hemen ardından. secde eden martıların gülüşleri yayılıyor geceye Göz ucumdaki kaçamak aşklar yaralıyor beni. Dinle; mayın yağdırıyorlar üzerlerine Bir kimlik uğruna, can yakıyorlar. Devşirme ruhlarıyla devrik insanlar bal kabaklarından dolunaylı geceler yaratıyor. İçimde mekânsız bir gökyüzüyle, Aralıksız yağan yağmurlar birikiyor… Kederli göçler, Yamalı uçurtmalarla varlığına dokunuyorlar dünyanın. Aralığın üçünde ağrının kollarındaydı zalimin tarumarı Mekânsız ve zamansız ölümler yağdırıyordu tanrı, Ağrının kollarına… Tak tak tak… Aralığın üçünde boş kovanlar saçılıyordu karın üstüne. Nesimi kadar ürkek ve cesurdu bakışlar Olası yangın yeriydi. Cesetler, Çocuklar, Çığlıklar. … Yamalı ruhlar kalıyordu ölümün sonralığında. Ey hak! Minnet rica gizlidir secde edenlerin bakışları Sana derman derim, dertliğimi al benden. Bana gül de; ömrümü aşk eyle Ey hak! Yeryüzünün halifesidir onlar; kara benleriyle Zerdüşt kokularıyla Bir anlam saklıdır gözleri. Alma onları benden, sana ben lazım bilirim… 2009 Ocak (devam edecek…) |
kaleminiz daim olsun