SANA, EVET SANA!..
Sana!.. Evet sana
Karanlığın bağrını yırta yırta üstelik Hasret dolu şiirler yazıyorum geceler boyu Ve ”özlüyorum seni” Bala’sına hasret analar gibi *** Sana akıyorum deli sular misali Seni arıyorum gökyüzünde ki yıldızların arasında Sen diye kokluyorum -Yatağımı yorganımı Sen diye okşuyorum, -Vazomda ki gül yapraklarını Ve gözlerimi kapatıp Boşluğu öpüyorum “sen” diye *** İtirazın mı var? Ya da söyleyecek bir şeyin Bu neye yarar ki, söylesen ne fark eder, Ya da boş ver, Silahını doğrult ve bas tetiğe Hatta şarjörü boşalt yüreğime Kimin umurunda?!... Sen öylesine vurdun ki zaten beni Canım burnumda!... *** Bırak!.. Bırak “anlatayım ne varsa” Ne varsa “içten içe kemiren beni” Nasıl sevmişim, nasıl sevdalanmışım Nasıl “müptela olmuşum sana” Gözlerim nasıl aramakta seni her bir an Nasıl kıpır kıpır oynaşmakta yüreğim Nasıl söylemek istiyorum nasıl “SEVDİĞİM” *** Sen “sus” dedikçe asılıyorum frene Sen “sus” dedikçe direniyor her bir yanım Sen “sus” dedikçe; “SANA SUSUYORUM” Kıpırdıyor dudaklarım, ama; Konuşamıyorum!... Ve sen “sus” dedikçe “Çöllerde susuz kalmışçasına” Seni daha çok seviyorum!.. *** Evet Sana!.. Aşkı yazan her kalemin ucundayım ben Resim çizen her fırçanın kılında Şairin satırında, ressamın tuvalinde Her güzelliğin adı sensin, anlamı sen Ah!.. Bir de “sus” demeden beni dinleyebilsen!.. Neler anlatacağım sana, neler Bir bilsen!.... *** Benim tükettiğim cümlelerim gibi “Tükenmeyen suskunluğum da” sana!.. Ah benim “çocuk ruhlu, cennet yüzlü Kevser gözlü” sevdiğim!.. “Dün” sevdiğimdin, bu gün “mabedim” Yemin ediyorum; Seni yarın; Bu günden daha çok seveceğim!.. “Kadir ALBAYRAK” |
sevgi bu kadar mı içten yaşanır anlatılır tekkelime ile harika gönülden kutlarım
her şey gönlünüzce umut ettiğiniz gibi olsun sevgilerimle..