MEMLEKET BU AHVALDE
Kalem tutana daim saygılıdır bu millet
Vaktâki inkâr ile olmasın hasbihâl’de Geçmişe sövmek gibi ahlâksızca bir illet Kemirir içten içe üzüntüm bu minvâl’de Türkçem itlâf edildi “sankıritçe” rakkâse Her nesepsiz mel-un’dan dökülüyor bir kâse Mevkûtede başyazar, iblis soylu şempanze Ne sen sor ne ben diyem, memleket bu ahvâl’de Edebiyatın kökü, “edep” diye bilirdik Her edepsize kalem, verilince delirdik Böğrüne tırpan yemiş buğday gibi serildik Emanet-i mukaddes “dil hazinem” ne halde Her sabah erken kalkan “sözüm ona” Türkçeci Esnaf olsa gam yemem, bunlar resmen tefeci Onlar ortada maymun, hainler da sufleci Şırınga mikrop yüklü, zehirliyor her hâlde Atamla bağım koptu, torun benden bi-gâne Nesil böyle bozulur, hedef; dil’dir, yegâne Ne hakkımız var şimdi, bizim feryat figâne Galipler mağlup olmuş “Vatan” denen mahâl’de Çöküyor kültür denen köprüler birer birer Ne Fatih, ne Kanuni, Yıldırım’dan ne haber Sağ olsaydı Atatürk, sence bunlara ne der Adresini bulurdu, Kelime-i münhâl’de Asırlarca Osmanlı ne’ce konuştu deyyus Cehlini kabul et de, bilmiyorsan bari sus Fermuar açmıyorsak, edeptendir bu husus İmzamız halen durur, hem de ’yedi düvel’de Birileri balçıkla sıvamakta (!) güneşi “Huy” işte, değişmiyor, didikliyor her leşi Kahpe; kalemi tutar, uşakları keleşi Vururlar can evimden, memleket bu ahvâl’de Kadir Albayrak |
MUTLU YILLAR..