Hoşçakal
kimsenin kal demediği zaman geldiğinide...
ki içimdeki en heyecanlı ses bile bavulunu toplamış... duvarlara baktım önce, her gün baktığım... dostça baktığım ve sevdiğim duvarlara. sonra takvime. bir kaç parça tabloya... "beni de al yanına" der gibi bakıyor... "sen kal" diyorum, senin manan benim içimde zaten. sülüs hallerde, sülüm sülüm kıvrılıyor içimde isyan. ağlıyorum, farkına varmadan gözyaşlarımın. isyanla teslimiyet kolkola. kal diyen yanımı da yanına alıp... çıkıyorum düşman hatlarını yara yara. "güle güle" diyenler var ama, üzülüyor görünenlerin hepsi sahtekar. "bu duvarları kime bırakıyorsun?" diye soranlar yok. birazdan... kapıdan çıkar çıkamaz unutulacağımın kokusu siniyor üstüme. kimsenin yüzüne bakmadan yaşanan neyim varsa, yılları, ayları ve hatta anıları bile toplayıp titizlikle. gidiyorum işte. eksik kalacaklar, farkına varmayacaklar. çiçeklerimi yetiştirecek yeni topraklar bulurum ben. zaten verdiğim can suyu gözyaşım, onu çoğalttılar. acıyorum, elimde bavulum... üzerinde kurşun yaraları; kanıyor... acıyorum... neyi vurduklarını belki anlarlar diye son anda dönüp bakıyorum. bakmamam lazımken, bu cinayeti sanki işlememiş gibi, herkes kendi kuraklığına sinmiş. "güle güle" diyenler benden önce çekip gitmiş. eksik kaldılar. geriye dönüp bakmak, acizlik midir nedir? geriye dönüp bakmadan, çekip gitmek mi yoksa asil olan. merhamet... geriye dönüp bakmak, zalime merhamet duygusunun kabarmasıdır ki asalet olur. korkak bir zalim olmaktansa, cesur bir mazlum olmak... hem de kimsenin kal demediği zaman geldiğinde, onlar "git" senaryosunu yazarken, hikaye çoktan bitmiş. yüreğim çoktan gitmiş... |
hem de kimsenin kal demediği zaman geldiğinde,
onlar "git" senaryosunu yazarken,
hikaye çoktan bitmiş.
yüreğim çoktan gitmiş...
___________________________________
cok güzeldi bazi yerler sank bana yazilmis...kendimi buldum bir anda siirin icinde
yazan yürege saglik...tebrikler