Bir parşömen kâğıtlı gece; Bir parşömen kâğıdı kadar sabahsızŞiirin hikayesini görmek için tıklayın tüm katliamlar, tüm erken insan ölümleri için ...
Uzantılarım
Utançlarım Sensizliğim… Arkama gizlenmiş, hüzünlü bir koyak gibi. Selamını yürürken düşürüyorum aşklarını martılarını çoğulcu bakışlarıyla kaybetmeden, kaybedilmeden kendime sataşmalıyım, ölmek kadar yılışık … Gitme, Olmaz mı? … Bulaşıcı bir veba kadar, en çarpıcı yanımla asıyorum kendimi. Hiç ağlamıyorum, yaşantılarım bunlar, bu değil ölümlerim bu olmamalı diyorum; anlamlı anlamsız. Beni kendinde taşı Beni en olmadık ilahların gölgesinde taşı ya da sünepeleşmiş bir ilkbahar kavşağından dönerken, Soğuk kaldırımlar arkasından taşı beni. … Bir parşömen kâğıtlı gece de sabahlarken ömrüm, geçerken mahalle tatlıcılarının arkasına gizlenir bakışlarım. Tinerci ürkeklikler ardında Sahipsizce, sahiplenirim onları. … Gitmem gerek Anlamsız bir güler yüzle Usulca sıvışmalıyım Yarınım son bulursa, geri dönerim belki. … Bak dünya ne kadar da yaşlı, Bir kayıp sonsuzluk gibi. 2005 |