Tramvaylar bekleşirken
Uykularım bir şeyler kaybediyor
kendim olan ben, kendimi arıyorum gecenin virtüözünde… Tramvaylar bekleşirken ben şarkı söylüyorum sessizce, kahramanı(m) ben oluyorum bu defa. Tramvaylar bekleşirken, Yahudi oluyorum, asarak kendimi Sivas’ın katliamında yol vererek yürüyorum dağlara… Dağlara doğru yürüyerek, peştamalları kana bulanmış kadınlarımı dinliyorum, —kadınlığımdan uzak. Tramvaylar bekleşirken, çocukların gölgesine saklanıyorum hatırımı istiyorum onlardan. Kürtçe bir ezgi yakıyorum sonra… götürülüyorum kapı çalınırken, —ben, gitmiş oluyorum. Bedevi ruhum polene çalıyor rengi soluk, yorgun bir kıyamet sabahı kadar, hüzünlü büyüyor eteklerimde kadınlığım… yorgun bir kıyamet sabahı kadar, hüzünlü sevişiyor bedenim. Bir sözcük bekliyorum ay ışığında gece, yol veriyor düşlerime… Tramvaylar bekleşirken, adam değdiriyorum dizlerime, mor dağların gölgesinde son kez öldürüyorum kendimi… 2004/ ocak |