Ezher ve Serçeye dairŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Ağlama diyorum sana!
Kanarım…yıkılırım…sancılanırım…düşerim…üşürüm… Ölmek mi istiyorsun? peki önce solu benim son nefesimi.…
Hangi göğe anlatsam şimdi seni
Desem ki o bir çılgın Menekşeye benzetiyor geceyi Şu yıldızı da güya O koymuş buraya Kim inanır Zaten yoklardan, Bir var Çıkar mı Ezher Hangi denize anlatsam şimdi seni Desem ki dibinde mavi, Yürü diyor bana Balıklar anlar bu hali… Kim inanır Zaten yoklardan Bir var Çıkar mı Ezher Ben desem ki; Yusuf benim Bu şehir aslında bir kuyu Kendi yaralarından güzelleş Diyor bana bir serçe avuntusu Kim inanır Zaten yoklardan, Bir var Çıkar mı Ezher Hangi çayın demine anlatsam seni Desem ki en kırmızıyız, kırmızımsıyız Dudağımızın kenarında sarhoş bir ıslık Ah bu şarkılar bizi kandırdı desem Aslında iyi çocuklardık Kim inanır Zaten yoklardan, Bir var Çıkar mı Ezher Oysa ne çok işim vardı Ne uzun yolum… Kisra’nın sarayını başına yıkacaktım Milyonlar adına bir ben Mazlumların bahtı olacaktım Kendi duvarımda taş bile olamadım Ezher? Şimdi kim inanır Zaten yoklardan Bir var Çıkar mı Ezher Yine de inanmalı diyorsun Serçeler uyandı bak vakit seher Bakarsın inanacak bir çocuk da çıkar Belki adı onun da Ezher Der ki; Vardan da öte bir “var” var Her yoktan “bir” var çıkar |
Biz okuduk/dinledik ve inandık size ve yüreğinize; dizelerinize...
Selâm, sevgi ve saygılarımla...
-----------------------
İsmail GÖKTAŞ