(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Kardelen şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Kardelen şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
"sadece bir rüyadır bu kanıtsız bir anlamda hülyadır kar kadar beyaz kaygısız ve zamansız"
Kardelen zamansız açmaz, Kardelen kaygısızdır; hiç bir şey onu etkilemez, o soğuğu hiç dert etmez -15 derecede açar, kaygılanmaz; güçlüdür, toprağı, karı deler güneşine kavuşumsk için ve kavuşur. . . yaprakları beyazını kardan, sarısını güneşinden almıştır . . . .
Günümüzden yıllarca önce birbirini çok seven iki çiçek varmış. Bunlardan erkek olan, sevgilisini o kadar çok seviyormuş ki, baharda açtıklarında diğer çiçeklerden onu kıskanıyormuş. Buna dayanamayan erkek çiçek, baharda binlerce çiçeğin içinde açmak ve kalabalığın içinde kaybolmak yerine kışın dondurucu soğuğunda açarak, canından çok sevdiği sevgilisini daha fazla görmeyi hayal etmiş. Yine bahar gelmiş tüm çiçekler toprağı yedi renge boyamış. Erkek çiçek, kışın kurduğu hayallerini anlatmış. Dişi çiçek de sevgilisinin fikirlerini çok beğenmiş ve bir dahaki sefere hiç kimsenin açmaya cesaret edemediği, kışın dondurucu soğuğunda açmak için sözleşmişler. Bahar bitmiş, yaz geçmiş ve kış gelmiş. Sevgilisine kavuşma hayalleri ile yerinde duramayan erkek çiçek, karın bir yorgan gibi kapladığı toprağı delerek yeryüzüne çıkmış.
Bembeyaz karlar içinde o renkleriyle göz kamaştıran sevgilisini aramış, aramış, aramış... Ama bulamamış. Ümidini yitiren erkek çiçek bir süre sonra üzüntüsünden boynunu eğmiş ve soğuğun şiddetine daha fazla dayanamayarak hayatını kaybetmiş. İşte o günden sonra aşkı için kışın dondurucu soğuğuna bile aldırmadan karların içinde açan çiçeğe kardelen ve ona sadık kalmayıp aldatan sevgiliye de hercai adı verilmiş.
Boynu bükük kardelen çiçeğinin hikayesi böyle başlıyor. Bu hikaye insanları çok etkilemiş olacak ki, o günden sonra kardelen ve hercai adına sayısız şiirler yazılmış ve şarkılar bestelenmiş. Bilimsel adı Galanthus olan kardelen ismi, Yunanca gala=süt, anthos= çiçek kelimelerinden türetilmiş bir isim olup süt gibi beyaz anlamında kullanılmakta. Eski çağ bilginlerinin kardelene süt çiçeği adını vermelerinin sebebiyse, onun o yıllarda bilinen en beyaz çiçek olmasından kaynaklanıyor. Rengi ve görünüşü nedeniyle kardelen, her zaman saflığı, temizliği sembolize etmiştir. Bu nedenlerle, çeşitli yabancı dillerde saflığın çiçeği, gelin çiçeği gibi isimlerle anılmış ve Avrupa'da her şubat ayının ikisinde kutlanan "Candlemas Day" festivalinin sembolü olmuş bulunuyor.
İlk kez MÖ 370-285 yılları arasında yaşamış doğa bilimci Theophrast tarafından tanımlanan kardelen, zambakgiller (Amaryllidaceae) ailesinden olup, yine bu aylarda açan ve güzel kokusu ile tanınan nergisin de yakın akrabası. Kardelen tek çenekli bitkiler grubundan olup, Avrupa, Orta Asya ve Yakın Doğu'da yayılış gösteren 18 türü olan soğanlı bir bitki. Ülkemizdeyse Prof. Dr. Necmettin Zeybek'in yaptığı çalışmaya göre 8 türe ait olmak üzere 15 alttür ve iki varyetesi bulunan kardelenler, genellikle ormanlarda, ormanların çayırlar ile birleştiği geçiş sahalarında, dere kenarlarında ve yaklaşık 800-1500 m. arasında bulunan humuslu topraklarda yetişir. Ancak bu yükseklikler dışında G. platyphyllus türü Kafkas dağlarında 2600 m. lere kadar yaşarken G.peshmenii ise Ege Denizi kıyılarında denizden 10 m. yükseklikte bile yaşamını sürdürebilmekte.
Ülkemizde en sık görülen kardelen türü C. elwesii olup, Kuzeybatı, Batı, Güneybatı Anadolu'da yayılış göstermekte. Sıcaklığın -15°C'ye kadar düşmesinden etkilenmeyen bu kardelen türü, kısmi güneş alan yarı gölge yerleri sever. 2-3 cm. genişliğinde iki tane grimsi yeşil yaprağı olan G. elwesii 10-15 cm. uzunluğunda olur. Ocak sonundan Mart sonuna kadar çiçek açan kardelenler, arılar ile tozlaşır.
Baş aşağı duran çiçekler sahip oldukları nektar ile arıları kendilerine çeker ve arıların nektarı almak için çiçeğe değdiklerinde aşağıya doğru sallanmasıyla, polenler duş şeklinde yere yağar. Parlak kavuniçi renkli kardelen polenleri gözle görülebilecek büyüklükte olurlar.
dağların eteklerinde ne zaman kardelen toplasak sen bana ben sana kar yağıyordu
bu gece yine bekliyorum gelip sokul rüyama bana kardelen topla ben de sana
gel de gülümsemeyi öğret nehrindeki çocuğa
Harika kardanadam belli ki Kardelenler etrafında boy boy açmış, sanırım çocuklar sizi dağların eteklerinde , ya bir ormanda, ya da bir derenin kenarında kardelen tarlasında bir kardanadam yapmışlar, o yüzden sizi kardelenlerin etkisinde bırakmışlar ve size Kardelenlere şiir yazdırtmışlar ah şu çocular ..... ne tatlı varlıklar.. tebrikler çok güzel olmuş, kaleminiz daim olsun dileklerimle ....
İçim ürperir,titrerken bedenim,soğuk bir kış günü yine seni beklerim.Kardelenler getir bana,ısınsın biraz olsa da yüreğim.Önüme eğdiğim başımı biraz olsun göğe doğru dirilteyim. Yüreğinize,kaleminize,emeğinize saygılar!..
KARDELEN BEYAZI VE MASUMİYETİYLE SOKULMAK VE TEK VUCUT OLUP SAFLIĞIN GÜZELLİĞİNİ ÇEVREYE YAYMAK BİR ERDEMLİ YOL OLSA GEREK SEVGİNİN DEĞERİNİ BİLENLER ADINA YUÜREĞİNİZE SAĞLIK
Ne eksik ne fazla; ne uzun ne kısa; ne kendinden ağır ne de kendinden hafif. Öye bir şiir ki anlatılmak istenen duygular tam kararında çıkmış; ne fısıldamış ne de haykırmış.
Sözcükler yükleriyle öyle güzel yerleşmiş ki yerine; tıpkı su dolu bir bardakta ne eksiklik var ne de taşan bir damla.
Duygu birikimi, şiir bilgisi, yazma tekniği bir araya gelince işte böyle oluyor demek ki!
Sayın ağabeyim, şiirlerinizin bendeki yeri ayrı. Saygılarımla...
Bu bendeki bir dert ki, anlatamam kimseye Kulak verip de beni dinler misin kardelen Sardı tüm benliğimi, mecalim yok gülmeye Sende benle ağlayıp, inler misin kardelen
Mis gibi sıla kokan eş, dost mektuplarında Taze güller yeşerir eski anılarında Hatıralarla dolu gurbet akşamlarında Hasret denen türküyü söyler misin kardelen
Bütün duyguları bir deftere yazmanın Dertlerini duymayan duvara anlatmanın İçinde ne var ise hep içine atmanın Ne demek olduğunu bilir misin kardelen
Dostu oldum kaç defa sabahsız gecelerin Defterimde yeri yok, anlamsız hecelerin Çözemedim bir türlü bu zor bilmecelerin Cevabını sen bana çözer misin kardelen
Ne kadar tatırsa da ayrılık acısını Unutamazsın yine onun hatırasını Bir kenara bırakıp acısı, tatlısını Hepsini bir kalemde siler misin kardelen
Anlat sende içini, dök dışına ne varsa Hiç düşünme kalbimi, bırak yansın yanarsa Bu derdi sen benimle paylaşır mısın, yoksa Bakıp bakıp halime güler misin kardelen
Bilirim ben yerini, sormam sana nerdesin Senin yurdun dağlarda, sen hep yükseklerdesin Nasıl gelsem yanına, sen hep yükseklerdesin Eğilip de elimden tutar mısın kardelen
Ah gurbet, sen içimde dinmeyen bir sancısın Bazen iyisin amma çoğu zaman acısın Ey kardelen! Sen bana neden yabancısın Çaldım işte kapını, açar mısın kardelen
Senin de gözlerin yaşlı, ağlamışsın besbelli Yoksa sen de benim gibi naçar mısın kardelen Bu topraktan çıkıp da dağları delmişsin ya Mevsimin gelmeyince açar mısın kardelen
Derdimi de dinledin, sana ağır gelirse Yine toprak altına kaçar mısın kardelen Ya ölüm günü gelip de alırlarsa ruhumu Benimle gökyüzüne uçar mısın kardelen alıntı(çalıntı değil) ............................................... hocam yine yine yine yine çok güzeldi... yüreğinize sağlık... :)))
hem kar üsür,hem kardelen yalnızlıgında uzak bir nehirin icine özlem döküllür gözlerden, damla damla... siir d/okunur ben varım der,sıcacıktır dizeler uzatır yüregini ve ısınır dünya....
.... sonra bir yıldız bir yalnız kardelene göz kırpar dostca....
gel de gülümsemeyi öğret nehrindeki çocuğa Şirin hasıydı usta , final de çok içli ve yürek sızlatan vicdan muhasebesine götürür karşı yüreği. Varol, sevgim ve saygımla.
bu gece yine bekliyorum gelip sokul rüyama sen bana kardelen topla ben sana
gel de gülümsemeyi öğret nehrindeki çocuğa
kutlarım efendim.... hüzün yerine güzel kokular geliyor şiirden.... gülümsemeyi öğretmek ne güzel hayatta....öğreteni ve de öğreneni kutlamak gerek.... selam ve hürmetler üstat...
matemi siyah ve mat semalarımdan ışıltılı bakışların kayıyordu ılık nehrinde çıplak bir çocuk dilek tutuyordu ========================== Çıplak çocukların dilek tutması gibi, Hayatın gerçeklerinde uyanıyorum Çok güzeldi...Yüreğinize sağlık .
bu gece yine bekliyorum gelip sokul rüyama sen bana kardelen topla ben sana
gel de gülümsemeyi öğret nehrindeki çocuğa Kardelen soğüğü sever.biz rüyadan değil..gerçek uykudan uyadığımıda evimizin önünde ,kara rağmen yeryüzüne merhaba diyen kardelenleri görünce çığlık atardık...Baharın sevginin müjdecisi gbi Hava soğuk..kardelenler sıcak...hani çocuktuk o zamanlar..... Şimdi hayel ediyorum ,bir sevgiliye bir kardelen sunmak....soğuk havada ,sıcak sevgiliye...benimkide senimki gibi hayekl...Gönlüne sağlık......Saygılar
Sanki yürek karlidag ve ask delmis bu güzel yüregi. Celal abi var bir yesillenme, Kardelenler actiran. Kardanadamin aski da bir Kardelen misali olacaktir.
Kardelen, zaman beklemez, asice acip deler kari, Ben ask seziyorum :)))
isyankardır kardelenler... karın yaptığı onca basınca rağmen başkaldırır ve bütün güzelliğiyle gülümser doğaya... ancak bir kardelen kadar zor şartlarda gülümsemeyi bilen çiçekler, ruh nehrinde boğulmak üzere olan çocuklarıda güldürebilirler...
öyle güzeldi ki şiir, aldı götürdü güzelliklere... saygı ve büyük beğeniyle kutluyorum...