Vuslat bilinir ki mefkûreleşen en son durakAnnem… Neyleyim ki Artık yoksun Toprağın bağrında Soluksuz bir hazanı meraksın Yalnızsın Hamiyet adına Bakınırsın söyle şimdi Kime ne anlatırsın bir bahtı karasın Öksüzdün Sevgiye hasret Bir nefestin garipliğinle Ömrünü tükettin ve yine garip gittin Hüzün Seninle Ardında bıraktığın Hicran benimle solgun halinin İkliminde, çaresizlik şimdi benimle Soğuk tenin Artık ritim etmeyen Suhuletli kalbin mütemadiyen Sukuta çekilen şefkatli dilin ne sakin Tenini Yıkamak Kefenin en son giyeceğin sancak Vuslat bilinir ki mefkûreleşen en son durak Garipliğim Nüksetti Saklanan Gözyaşlarım akın etti kalbi Hissiyat yazılan kelama refakatle niyaz etti Bilirim ki Senin umut çınarındım Umudunda hep vardım, hassaten muhtacım Acın İçimde bir dem Hüznün kalbimde Sahifeleşen bir kıdem Anam olarak şayet hakikatsem İhsanım olacak hamiyetin, himmetin hepten Mezarı açtım İçinde tefekkürle Garipliğe adımladım kaldım Seni kalbinin sahibine bıraktım Ve ötelerin hazzını senin bıraktıklarınla andım Mustafa Cilasun |
Suhuletli halinizle...
Fakirliğimle hem hal olmanız...
Hukuk adına her ne varsa ortak paydamızdır...
Vefa ve kadirşinaslık sorgulanacaksa işte gözle önünde...
Muhabbet ve esirgenen sevgi lütfedilince, kalbim titremelerinde...