YİĞİTLERİMİZ
Türk’üz, anıldık “yağız”la, mertçe vuran yiğit bizde.
Birkaç obalık Oğuz’la, devlet kuran yiğit bizde. Elde gürzü, döve döve, atasını öve öve, Yurdu için seve seve, canı veren yiğit bizde Şehit düşer yaprak yaprak, vatan olur kanla toprak, Bağrında ok, elde bayrak, burçta duran yiğit bizde. Surdan sura kement atıp, karayı denize katıp, Fetih ile çağ kapatıp, çağa giren yiğit bizde. Paklamak için kirini, gönüllerden zehirini, Kat kat Haçlı zincirini, şevkle kıran yiğit bizde. Yurtta ezan duya duya, ibadete doya doya, Malazgirt’ten Viyana’ya, hüküm süren yiğit bizde. Bağlıdır evlat ataya, hedef devletten öteye, Tekbirlerle üç kıtaya, mühür vuran yiğit bizde. Vazgeçmez hiç hürriyetten, koruduğu emanetten, Düşmanın önüne etten, duvar ören yiğit bizde. İstemez emre girmeyi, yurdundan tek taş vermeyi, Üçyüz kiloluk mermiyi, topa süren yiğit bizde. Ölüm beklerken sırayı, ortak içer sigarayı, Hasımda kanar yarayı, dostça saran yiğit bizde. Kulak verir her feryada, barut kokan ol deryada, İnönü’de, Sakarya’da, hesap soran yiğit bizde. Ödeyerek diyetini, yayar yurda hikmetini, Cumhuriyet saatini, denkçe kuran yiğit bizde. Erişince büyük erke, ATA oldu bütün TÜRK’e, Ahenk geldi dönen çarka, ufku gören yiğit bizde. Hiddetler hep sönmek için, zalimleri yenmek için, Dost olana sunmak için, güller deren yiğit bizde. Halil’im özü sözümün, Türklük her yanı özümün, Daldan aldığı üzümün, hakkın veren yiğit bizde. HALİL GÜRKAN |