(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Ağaç Şart şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Ağaç Şart şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Ağaç şart! Ne büyük söz Yaşamak gibi eş anlamlı... Demekki her kesilen ağaç yok eder bir çok yaşamı.
Ve geçen tesadüf televizyonda biri konuşuyordu. Bir lokmalık etin 6 ton suyla maydana geldiğini söylüyordu yanılmıyorsam. Ve bir kaç metre ipliğin de bir o kadar suyla meydana geldiğini söylüyordu adam. Ve bir yaprakta belki bir o kadar suyla meydana geliuordur Yani elimizdeki varlıkların değerini bilmeliyiz. Yani yakmak kesmek kadar kolay olmuyor ytiştirmek. İyik okudum iyiki tanımışım sizi hovam.
Topraktan yeşeren filiz, sonra büyüyüp fidan, sonra ağaç, güzel bir türkü gibi, özgürlüğün çetin bir direnişin türküsüdür ağaç, anladım ki demir parçaları bizi geriletir, tahta parçaları ilertir, Kaleminiz direngen olsun...
Balta sap olmuş ağaçtan, farkında değil ki varlığından. İşinin yok etme sanıyor.Kullanmak değil.Ağaç kudretini göstersede ne fayda.Odun olmuş yanmış tutuşmuş.Ben bir ağaç olayım ama sen de bana acımasızca vurma.Çünkü canımı acıtırsan ben de etrafı acıtabilirim.Ama benim suçum değil sizlerin suçu! Ağaçsız kalmayalım.Dünya akciğerlerimizi ölüme yollamayalım. Tebrik ederim hocam. Sevgilerle; Yazgülü Tunar "balaban Kent Şairleri"
Ağaç ile baltadan yola çıkmışsınız. Ağacın, baltaya baltanında ağaca ihtiyacı var aradaki denge yok olunca ikiside zarardalar. İkisi birden yok oluşun eşiğindedir. İnsanlığın birbiri ile olan dengesini var etmişsiniz şiirde. Yaşam felsefenizden insan rolleri arasındaki bağın pamuk ipliği olduğunu bir taraf eksilince tek kalan taraf bile(kendi istedikleri olmasına rağmen) kendisini yok ettiğini anlıyoruz.
Ve yaşamda hiç bir şey yok sayılamaz ve yok olsa bile yeniden doğuşu olacak diyorsunuz.
ülkemizde bir çok ağaçların yok oluyor bizde ağaçları korumak yerine daha çok zarar veriyoruz eğer bu böyle devam ederse ülkemizde ağaç kalmayacak ne olursa olsun ağaçları koruyalım onlar bizim için önemli hocam size sonsuz teşekkürler bu anlamlı şiirden ötürü kaleminize, emeğinize, yüreğinize sağlık
Baltanın keşke sapı da demir olsaydı ve kibrit çöpünün ihanetten sıkça söz edemez unuturduk düşmanlıkları
ortaçağ papazları gibi ormanlar yaktık kitaplar yaktık daha bunlar ne ki insanlar yaktık biz
sadece sakız niyetleri okuduk biz panayırlarda bir de muhasebe dersinin yardımcı kitaplarını hiç kitap okumadık ki usta ya da külah yapıp romanların sayfasından her köşe başında leblebi veya karaduman sattık
ne çöle dönen ve her gün kundakladığımız anadoluya nede çölleşen kıraçlaşan anadolu insan zekasında bir filiz yeşertebildik
biz habire sattık fiyatını bulursak anamızı boyar babamıza satarız
''Ormanlık alanlardaki hava daha temiz olduğunu hepimiz biliyoruz. Bunun sebeplerinden bazıları da şunlardır. Bir ağaç yılda 700 kilo toz emiyor. Bir hektar çam ormanının ise yılda emdiği toz miktarı 30 – 40 ton arasında. Bu nedenle ormanların havası, kentlerin havasına göre yüzde 99 daha az toz içeriyor. Ayrıca ağacın yapraklarıyla toksik ve radyoaktif maddeleri emerek atmosferi temizlediği biliniyor. Bir ağaç yılda 50 metreküp temiz su üreterek, yeryüzünde kuraklığı engelliyor. Toprağın ölümü demek olan erozyonu,en iyi şekilde ağaçlar önlüyor. Bir ağaç kökleriyle yılda 30 bin litre su çekerek verimli toprağın akmasını engelliyor. Aşırı yağışlı ve kurak havalarda bir sünger gibi davranarak, fazla su emiyor ve gerektiğinde geri veriyor. Ağaçlar toprağı canlı ve verimli tutuyorlar. Organik atıkların parçalanıp dönüşmesine yardımcı oluyor, minerallerin çözülüp azot bağlantılarının kurulmasını sağlıyorlar. 100 yaşındaki bir kayın ağacı 60 insanın günlük ihtiyacına yetecek oksijen üretiyor, yılda bir ton toz süzüyor bakterileri de etkisizleştiriyor.'' ( ALINTI )
Herkesin özgücü hayatsa dediğiniz gibi AĞAÇ ŞART !
Büyüklerimiz boşuna dememişler ''bir baltaya sap olmak'' diye, bence de çok önemli ağaç...
Bir de Barış Manço'nun bir lafı vardı kazma olmayı, balta sapı olmaya yeğ tutanlar için ;
"komşunun tavuğu komşuya kaz görünür dersen kaz gelen yerden tavuğu esirgemezsen bu kafayla bir baltaya sap olamazsın ama gün gelir sapın ucuna olursun kazma.."
odun ile balta kim artar kim eksilir balta sapına güvenir keser biçer döner odun da ağaçtan yön alır yön verir
incelmiş birçok adam gördüm ki odundan balta adamı taşırlar durmadan sıkıntısız yaman uyanmadan usanmadan
kibrit ile mum kim çoğalır kim eksilir mum ışığına güvenir apaydın yiter gider kibrit de ağaçtan yakar tüter biter
yanan çokça adam baktım ki mumdan kibrit adamı taşırlar onurla önlerinde şükran yaslanmadan utanmadan
kağıt ile kalem yazan yazılan ağaçtan madem dizi dize dizilen kah sevin kah hüzünlen öykü şiir gazete roman yaşama nedenim bundan
-özgücüm hayat ; ağaç şart.
hocam yine size özgü muhteşem betimlemeler, baştan sona insan kendini çok yere koyuyor, farklı roller üstleniyor, kibrit oluyor gidiyor, mum oluyor, aydınlatıp mutlu bitiyor, odun oluyor, kesiliyor, biçiliyor, biçimlendiriyor, baltaya tutsak kalıyor, ama sapı da ağaçtan baltanın, bir nevi varlık nedeni! sevgili hocam, yine döktürmüşsünüz ve hala ağacın gerekliliği üzerine, yaşam felsefesi üzerine gidip geliyorum... siz hep başımızda olun değerli hocam, bizim için şair soluğunuz yettiğince hep ama hep yazın. dostça kalın Gülşah Yücel.
Bir grup kafataslarında mum yanan ve yanarken de her mum gibi kendini eriten aynı zamanda aydınlık sacan insan... Ve bi portre.. Yanmıs, etrafına ısıgını coktan yaymıs bir mum... Buradan cıkarılacak sonuc... (anladığım kadarıyla) Tabulaştırmamak hiçbir düşünceyi, kimseyi... Kuru bir tahta gibi yaşamamak hayatı... Bir seyler hakkında söyleyeceklerimizin bulunması...
Anlayabildiklerim bunlar hocam... Beni alıp götürdüğü yer burası... Kaleminiz daim olsun...
Yaşamak gibi eş anlamlı...
Demekki her kesilen ağaç yok eder bir çok yaşamı.
Ve geçen tesadüf televizyonda biri konuşuyordu.
Bir lokmalık etin 6 ton suyla maydana geldiğini söylüyordu yanılmıyorsam.
Ve bir kaç metre ipliğin de bir o kadar suyla meydana geldiğini söylüyordu adam.
Ve bir yaprakta belki bir o kadar suyla meydana geliuordur
Yani elimizdeki varlıkların değerini bilmeliyiz.
Yani yakmak kesmek kadar kolay olmuyor ytiştirmek.
İyik okudum iyiki tanımışım sizi hovam.
Yürekten tebrik eder sevgiler, saygılar sunarım.