-Başlıksız-
halikarnaslılar
alçakgönüllü bir yağmur altında akşam kırmızılığını giyinmişler yalnızlığın üstüne kürek çekiyorlar yorgun sevdalarla yeşillenmiş deniz üstünde kıyıda küçük bir kız mavi gözleriyle ölü yarınlardan habersiz oyun oynar vaziyette atılacak ne varsa döküyor on üç yaşını yutan kimsesizliğe öğretilmiş eğreti bir gülümsemekle el sallıyor babasına dönmeyeceğini bile bile annesi korku saatlerinde güğsüne çeltik atıyor tahta bir kapı kurak bahçe içinde dili suskun kahrı kanamalı aşktan mütevellit aş telaşında isyanı duyulduğu kadarıyla sevdalım hayat çok güzelsin fakat uzaktan bakmak şartıyla Devin Karaca |