YETSİNÇekleri üşümüş dağlardan bir nefes , Çocukluğunu saklamış yıllardan , Kendini unutmuş yollardan gelen bir körpe kelam , Yetmeyen bakışlarla görmeye çalıştım , Görmedin … Gecelerin seline tutunarak akıp giden gözlerin, Seyri kırılan kırmızı düşler, Dinle yüreğimi bak, neye yangın, Casus perişanlık sızarken günüme, Sustum!!! Ve, Yine sustum!!! Dinlemedin!!! Yıldızlar fısıldıyorlar adını, Kovuyorum!!! Gitmiyorlar!!! Her damlası sen karanlığın, Gittim!!! Gitmiyorsun!!! Ağlarken utanmıyor çığlığım, Görsem bir ağlayan daha… Yetişsem , önce gidecek yolum aynaya, Da ne edersin, Notalarım zehrini taşıyorlar kanıma, Ayrılık görünen vuslatımın koynuna, Nasıl, neye bütün uğraş!!! Sana!!! Aklım dışında her şey gibi!!! Her kalktığımda yığılıyorum betonun kollarına, Başka yer yok sanki!!! El alem yok desin varlığına, “El alem” iki uyanık harf alfabeden, Tanımıyorum cümle cemaatini, Az bana, boş yüreğimin koruna, Kandırıyorum yalanları ya da onlar beni, Benden usta mı şeytan? Nedir Allah aşkına? Terbiyeli korkaklık!!! Ama işim var şimdi, Dinlensin yüreğim,bedenim… Yorgunum !!! Çok yorgun!!! Çok yoruldum!!! Dünyayı taşıyorum kalbini değil!!! Her zamankinden çok yorgun… Kokunu giymiş mürekkebim, Dilinden konuşuyor ellerim, Yürüttüğüm suskunluğun bela başıma!!! Sevdan gibi!!! İstemiyorum!!! Yapıştı kaldı dudaklarıma!!! İstemiyorum!!! Yetsin!!! Hay canına yandığım; Yetsin!!! |
ayrılık ve vurdum duymazlıklar insanı öyle hüzünlü güzel şiirlere götürüyor
tebrikler