İsterik
nazlı çınarı sevmeyi öğrenen adamım ben..
kuşlarından sus sen! sokaklarım omuzunda can buluyor uzaklarda bir çocuk ölüyor belki de yakınlarda bir anne ağlıyor susuyor bir baba dalgınlığım bu yüzden başka ülkenin sabahında uyuklarken ne küçük adamım kim bilir kaç kişi iç çekiyor daha derinden ve kaç avcı kuşları vuruyor yüreklerinden çorabına dil sürçmeyi öğreten adamım ben bakışlarından sus sen! ayakların içimi ısıtıyor bu yüzden delicesine seviyorken şubat’ı apartman girişinde kimler uyuyor onların melekleri daha dayanıklı olmalı onların elleri de dilekleri de sıcak ülkelerin olmuyor ki çınarları yanaklarından kiraz toplarken devrik lideriyim ben topuklamalarımın ve balıklarımın sus sen! saçların ellerime masal anlatıyor |