0
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
61
Okunma

Çalıkuşu
Bir çiçeği andırır
Aslan yelesinden taç yaprakları olanı...
İhtişamla yoğrulmuş meğer
Ve gözlerse böylesine daha açılmazken.
Bir hikaye anlatılır
Beni de sevin der gibi sözlerinde
Oysaki asaletindedir giz cihanı
Ve suçludur boşluğunu doldurmaya âlem
Gölgelerde parıldanır sırma saçları
Sert sürtmelerde yumuşak bir mâtem
Ve mâdem aynadır ederine tek rekabet
Hicap sesinde büyülenirlerken darmadağın
Yokluğuna aldanırdı saatler
Geçmiyorken şehrinden bakir adımların
Yine de gel diyordu güneşinden huzmeler
Gamzelerinse varlığa armağanın!
Ne kadar erkendi seninle zoru bedbahsızlığın
Nazarı üstünden bir türlü silinmiyordu
Kuşlarki süslüyordu yeminini herdaim
Güzelliğin dillerden uçup giderken birdenbire..
Ey sevgili
Ölümde mi çalacaktı kapını seninde
Tövbeli düğümler mi yorar bir türbende sarılı dualarını
Yokuşlara sevdalılar çıksın artık yeryüzüne
Sana aşık olmayı hiç mi hiç bırakmazken bahar!
Kuşanırken kelebekler küçük bir senfonide
Sıkıştırır vicdan kalbi bir serseride
Yüketmez ağırlını sırtlamış bir torba dolusu günahı
Sadece sevap isterken bakmaya kıyamadığı gözlerinde...
Ama inattır yaptığın
Sana yaklaştıkça uzaklaştığın...
Hissediliyordu soğukluğun kış güzlerinde
Ve emrindedir yanmak sıcaklığına muhtaç bir iki kibrit hecelerimde
...
5.0
100% (1)