BAŞLAMADAN BİTEN
Bizimki olmayacak duaya bir "amin"di
Kaldı ki o duayı ben evvelden etmiştim Bizimkisi aslında dayanışmış bir şeydi Sana düşen sadece bir "amin" diyecektin Dilin dönmedi, ya da yüzün dönmedi bana Ya yuttun cümleleri, ya da hiç tatmamışsın Ben soğuk bile olsa bir aş koydum sofrana Sen bir kaşık çorbaya biraz tuz katmamışsın Benden mi bekliyordun bir adım yaklaşmayı Ne kadar uzaktım ki, ne kadar gelecektim Öteleyen sendin hep kapıları açmayı Kapalı kutu gönle nereden girecektim Kabahat ihalede; alanın elinde kor Yakar, acımaz hem de; yalanın pazarı yok Sen suçu birazcık da kendi vicdanına sor Adresi bulur o an dilinden fırlayan ok Gözlerine mil çeken ışığı nasıl görsün Kırdın bileklerimi, bir adım attırmadın Anladım o an sen de düpedüz bakar-körsün Her acıyı verdin de bir seni tattırmadın İnancın yerde gezer; kandırsa mıydım seni İyi bir oyuncuydum madem ben bu romanda Zirvedeyken bırakmak incitmemeli beni İndirmek perdeleri; hemen şimdi, şu anda |
"yalanın pazarı yok"
acıya değecek bir vicdan yok...
nasihatler çok anlamlı duyacak bir yâr varsa ve ibret alacak..
gönlünüze sağlık