5
Yorum
13
Beğeni
5,0
Puan
73
Okunma

___>
Bana kalan, kapısı aralık bırakılmış karanlık bir oda,
Ve bu can, kendi sessizliğinde yankılanan kimsesiz bir ses.
Her nefes, boğazımda düğümlenen kuru bir hıçkırık şimdi,
Söylesene, hangi yasa, bu yalanı ebediyete taşır?
__>
Oysa ben sana, en karanlık gecende sığınılacak liman oldum,
Sözlerin vardı, dünya dursa bile değişmeyecek sandığım.
Şimdi her cümlen, üzerime yıkılan soğuk bir duvar,
Çünkü benden giden, aşk değildi, Geleceğe duyduğum son güvenin kendisiydi.
__>
Adını anmak, dilime saplanan görünmez bir iğne,
Seni unutmak ise,
Kendi geçmişime yabancı kalmak gibi.
Seninle kurduğum o dünya,
Bir avuç toprak gibi dağıldı avuçlarımda;
Söylesene şimdi,
Böyle darmadağın bırakmak, sana ne kazandırdı?
__>
Bana kalan ne bir hatıra, ne de bir ağıdın hüzünlü sesiydi,
Bıraktığın, sadece odanın Ortasında asılı kalan o ağır boşluktu,
Oysa ben, seni en dipten çıkarıp nefes almanı sağlayan kaptandım,
Sen ise kıyıya varınca,
Beni fırtınanın ortasında bıraktın.
___>
Şimdi her bakışım, iyileşmeyen eski bir yara sızısı,
Aynadaki yüzüm bile,
Bir başkasına aitmiş gibi yabancı.
Gidişin, içimde durmadan kanayan dilsiz bir feryattır,
Çünkü benim bütün sevincimi
Sen yanına alıp gittin.
__>
Sana kalan o huzur, benim geceler boyu döktüğüm gözyaşıdır bil,
Gözlerindeki o rahatlık, benim çalınmış uykularımdır.
Sanma ki bu gidiş seni özgür kılar; bu, bitmeyecek bir ahımdır,
Çünkü sevdanın hakkını vermeyen, kendi vicdanına hapis olur.
___>
Ben, her parçasını yerden tek tek toplayan biriyim şimdi,
Ve biliyorum ki bu hesap, elbet bir gün görülecek.
Bu son nokta, benden çaldığın her masum günün bedelidir;
Zira sen, tertemiz bir sevgiyi,
koca bir yalana kurban ettin.
Cemre Yaman
5.0
100% (8)