0
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
149
Okunma
Medya Harbi (Mehmet Âkif’e Nazire)
Şu Boğaz (medya) harbi nedir?
Var mı ki dünyada eşi?
En çeşit kanallar izleniyor dördü beşi;
Tepeden yol bularak geçmek için üst makama,
Kaç ten kirleniyor ufacık bir yalanla!
Ne hayâsızca telaş bu, ufuklar kapalı!
Nerede kaldı ahlakın kapı anahtarı?
Yalan dizelerle dolu, aslı ihtiras yolu,
Nirvanaya açılmış ruhların necaset kafesi!
İnletiyor dizilmiş kelimeler kâğıt sayfaları,
Ekranlarda sektiriliyor sesli cümleleri.
Sirk cambazları, algı telalları, boyalı tenleri,
Yutturuluyor "bağımsız medya" algısı!
Kim kime kalemşör, kim tetikçi?
Kim veriyor metni eline, okuma emirli?
Tahtalar tebeşir tozlu, sonu teneşir tozlu…
Değer mi hüviyetini bir makam için kiraya vermek?
Ey Âkif! Çanakkale’de şüheda rütbesine sevdalı,
Bu nesilden türedi dünya makamına sevdalı!
Emanet verilmiş aciz nefislere tenzil-i rütbe,
Çok kirli, çok pis… medyanın arka penceresi.
Bir ekran uğruna satılmış nice vicdan var,
Reytingin gölgesinde boğulmuş hakikatler.
Sözün kıymeti kalmamış, susturulmuş irfanlar,
Artık suskun bile değil, esir tüm kelimeler.
5.0
100% (1)