1
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
961
Okunma
Dövüyor hırçınca dalgalar sahili
Konuşuyor sanki dilsizce
Birikmiş üzerine onlarca kir
Türlü görselde ambalajlar
Maviliğin üzeri örtülmüş
Sahilde beliriyor yosunlar
Ne güzel görünüyor şehir
Yüksek tepesinden tarihi
Bir medeniyetin şehri
Modernizasyonla ölüyor
İstanbul aslında ağlıyor
Sahillerde dalgalar bağırıyor
Yolculuklar azap olmuş
Dolmuşlar küfe gibi dolduruyor
Geç vakitte ulaşılıyor
Beton kafesten evlere
Faytonlardan eser yok
Eksozlar nefesi boğuyor
Durun diyen bir sesle
Durdurun bu ihaneti dedirten
Toprak kokmak istiyor caddeler
Ne mi oluyor!
İstanbul bağırıyor duyana
Ağlıyor haykırıyor anlayana
Kız kulesinden bakarken
Sultan Ahmet’te ezan sesi
Seni, beni, bizi çağırıyor
Gülhane yokuşları yorgun
Aman Allah’ım o’da ne
Balmumcu gökdelen yarışında
Çamlıca mahsun ve ürkek
Dokunmayın bana telaşında
Şehrin ciğerleri solumuyor
Üstü yetmediği gibi
Altınıda oymuşlar
Dalgaları anlıyorum
Sahillleri yıkıyorlar
Toprakla doldurulmuş
Meydanlar yapıyorlar
Balıkçıların oltaları bom boş
Çay sohbeti alabildiğince
Yetiş kurtarıcı yetiş
İstanbul intahar ediyor
Sahillerde sert dalgalar şahit
Gömleği kirletilmiş
Kimyasl atıkların deposu
Tuz oranı düşmüş boğazda
Deniz canlıları dönüşsüz göç etmiş
Şehir yitiyor kaybolan yeşillikte
Filizlenmiş otlar can çekişiyor
Üzeri beton kaplamalar altında
İstanbul herkese küskün
Usul/usul intahar ederken.
5.0
100% (2)