İstanbul'a İhanet
Dövüyor hırçınca dalgalar sahili
Konuşuyor sanki dilsizce Birikmiş üzerine onlarca kir Türlü görselde ambalajlar Maviliğin üzeri örtülmüş Sahilde beliriyor yosunlar Ne güzel görünüyor şehir Yüksek tepesinden tarihi Bir medeniyetin şehri Modernizasyonla ölüyor İstanbul aslında ağlıyor Sahillerde dalgalar bağırıyor Yolculuklar azap olmuş Dolmuşlar küfe gibi dolduruyor Geç vakitte ulaşılıyor Beton kafesten evlere Faytonlardan eser yok Eksozlar nefesi boğuyor Durun diyen bir sesle Durdurun bu ihaneti dedirten Toprak kokmak istiyor caddeler Ne mi oluyor! İstanbul bağırıyor duyana Ağlıyor haykırıyor anlayana Kız kulesinden bakarken Sultan Ahmet’te ezan sesi Seni, beni, bizi çağırıyor Gülhane yokuşları yorgun Aman Allah’ım o’da ne Balmumcu gökdelen yarışında Çamlıca mahsun ve ürkek Dokunmayın bana telaşında Şehrin ciğerleri solumuyor Üstü yetmediği gibi Altınıda oymuşlar Dalgaları anlıyorum Sahillleri yıkıyorlar Toprakla doldurulmuş Meydanlar yapıyorlar Balıkçıların oltaları bom boş Çay sohbeti alabildiğince Yetiş kurtarıcı yetiş İstanbul intahar ediyor Sahillerde sert dalgalar şahit Gömleği kirletilmiş Kimyasl atıkların deposu Tuz oranı düşmüş boğazda Deniz canlıları dönüşsüz göç etmiş Şehir yitiyor kaybolan yeşillikte Filizlenmiş otlar can çekişiyor Üzeri beton kaplamalar altında İstanbul herkese küskün Usul/usul intahar ederken. |
Kalemin susmasın
__________________________________Selamlar