11
Yorum
13
Beğeni
4,9
Puan
110
Okunma
Bir rüzgâr eser yüzüme…
Nereden geldiğini bilmediğim bir hasret taşır.
İçimde yıllardır yerini hiç kaybetmeyen bir boşluk…
İnsanım işte,
tamamlanamamış yanlarımla yürürüm.
Kalabalıklar geçer önümden,
kimse kimseyi görmeden, duymadan…
Ben birinin sızısını duysam,
içimde eski bir yara yeniden açılır.
İnsanım insan,
dokunamadığım acılara tutunurum.
Bu dünya kısa,
biz çok uzun özlem taşırız içinde.
Bir gün daha kalsın isterim hayat;
sevdiğime “buradayım” diyebileyim diye.
Bir çocuk üşür,
bir gölge kaybolur,
bir ses kendini duyamaz bazen…
Benim içim titrer.
Sanki her kayıp bende yeniden doğar gibi.
Gece olunca
aynaya değil, içime bakarım.
En çok da söyleyemediklerim yakar canımı.
Sessizlik vardır ya,
onun kadar yaralayan olmadı beni.
Ve bilirim;
kimse gözyaşımı bilmek zorunda değil.
Ama ben başkasının gözyaşına hiç dayanamadım.
İnsan olmak böyle bir yara işte…
Acıya da, umuda da açık.
Sonra ellerimi kaldırırım göğe:
“Beni insanlardan değil,
insansızlıktan koru Allah’ım.”
Kalbim kırık kalsın,
ama kötü olmasın.
Çünkü özlemim varsa yaşıyorum,
Hasretim varsa insanım.
Ve insanım insan…
Ne eksiksizim ne fazlasız;
sadece içli, sadece gerçek.
ALİ RIZA COŞKUN
5.0
92% (12)
4.0
8% (1)