0
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
85
Okunma
BEN SENİ GÜZEL SEVDİM
Sen bana küsmüştün, ben sana kıyamadım,
Sen bende gitmiştin, ben sende kalmıştım,
Ben ateşine düşmüştüm, sen sadece gülmüştün,
İnkâr edemezsin ben seni güzel sevmiştim.
Şimdi, yıllar geçse de o anın gölgesi hâlâ omzumdan kayıp gitmeyen bir ağırlık gibi duruyor.
Kırıldığım yerden değil, canım sana uzanan yerden acıyor.
Çünkü kimse bilemez, sen kimsesizsin,
Bir insanı en çok, dönmeyeceğini bildiğin halde beklerken seversin.
Sen uzaklaştıkça ben sakinleşmedim; aksine içimdeki gürültü çoğaldı.
Bir kapı kapandıysa, ardında benim sesim kaldı.
Sana söyleyemediğim her cümle bir sokağın başında üşüyen çocuk gibi titriyor hâlâ.
Ben, sana sığmayan yanlarımı susturdum hep,
Çünkü biliyordum:
Bir insanın kalbi yalnızca sevdiğine dar gelir.
Ne zaman kendimi anlatmaya yeltensem, suskunluğunla vurdun yüzüme.
Ben yine de gitmedim; kendime tekrarladım “o’nu sakın üzme” diye.
Sana dair içimde kalan tek şey kırgınlık değil,
Biraz yas, biraz dua, biraz da kalbimin unutmayı başaramadığı bir sessizlik.
Bir söz bırakmıştın bana, hâlâ aynı yerimde taşıyorum;
Belki unutmuşsundur ama ben senin unuttuklarını bile hatırlıyorum.
Sevda dediğin;
İki kişinin yürüdüğü bir yol değil bazen,
Bir kişinin sürüklenerek ilerlediği uçurum kenarıdır.
Ben seni o kenarda bekledim,
Sen başka bir gökyüzüne bakmayı seçtin.
Ve anladım:
İnsan, en çok sevdiklerinin yanında yetim kalıyor.
Ben hâlâ eksilmemek için çoğalıyormuş gibi yapıyorum,
Hiçbir ses seni benden götürmesin diye çok susuyorum.
Sen bana küstün, ben sana kıyamadım…
Belki de mesele bu kadar basitti;
Sen kırmayı seçtin, ben toparlamayı.
Sen yürüdün, ben kaldım.
Sen unuttun, ben taşıdım.
Ve en acısı da şu:
Ben seni güzel sevdim,
Sen, benli hiçbir şeyi hak etmedin.
SAVAŞ ÖZEL
5.0
100% (1)