0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
37
Okunma
NİHAL’İMİN AŞKI MÜZAKAL VE AHENKLİ
Bir gece ki sükût, içime çöken bir melankoli
Nihal, senin adınla titriyor yapraklar
Gölgem, senin aynanda kaybolmuş
Bir avuç yıldız dökülmüş ruhuma.
Sana dokunmak, bir tasavvuf mâcerâsı
Ten Kâbe’sinde bir ney taksimi
Zamanın dışında, mekânsız bir âlem
Sen, bende kaybolmuş bir âyinsin.
Bu aşk, bir beş duyunun bilmediği sancı
Senin tenin, varlığın sırrına açılan bir kapı
Her dokunuş, bir vuslat; her ayrılık bir Mi’râc
Sen, benden taşan bir tecellîsin.
Gecenin koynunda bir çöl rüzgârı
Esiriyor bedenimi, çölleşmiş ruhumu
Sen, bir suretten ibâret değilsin artık
Bir mânâ denizinde eriyen bir cevhersin.
Aklın bunalımı, ruhların hikmeti
Sende buluşmuş, bir aşk manifestosu
Ben, senin kollarında modern bir derviş
Sen, benliğimde felsefe olmuş bir Nihal’sin.
Bu melankoli, bir müzikal sızı
Sana yazılmış bir varoluş şiiri
Her mısra, seni arayan bir sûfi
Her kelime, sana ulaşan bir yol.