2
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
83
Okunma
virane olmuş dergâhım
duvarlarında yankıyan bir ah var
sesim bağıra bağıra çıkıyor da
göğe varmadan düşüyor yere
içimdeki çocuk sustu artık
oyuncağını kırmış zamanın elinde
ne gelebiliyorum ne gidebiliyorum
yollarımı karanlık bir rüzgâr tutmuş
yarelere bulanmış kalp
bir ağıt gibi çırpınıyor kaburgamda
merhemi yok kimselerde
herkes kendi yangınından arta kalanı taşıyor
gelirim desem, dizimde güç yok
giderim desem, gönlümde iz çok
kırılmış bir kandilin sönük ışığıyım
küllerimin içinde saklı son dualarımla
belki bir gün
rüzgârın unuttuğu bir vakitte
bir el dokunur da
yeniden filizlenir içimin harabeleri
ve o susturulmuş çocuk
adını bilmediği bir sevince uyanır
sessizce…
5.0
100% (3)