3
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
115
Okunma
“Dost Dediğin Zehir Olmasın Bari…”
Bir selamla girdin hayatıma…
“Dostum” dedin… “Kardeşim” dedin…
Ben ne yaptım?
İnandım…
Temiz yüreğimle inandım sana.
El uzattım… Ekmeğimi böldüm…
Yeri geldi, yüreğimi önüne serdim.
Sen ne yaptın?
O sofraya ihaneti koydun,
Üstelik gözümün içine baka baka!
Sırtımdan sapladın bıçağı.
Kalleşlik yüzüne maske takmış,
Tatlı sözlerinle zehir damlatmışsın…
Ben hâlâ kardeşim sanıyordum seni!
Dertleşmeye gelmişken,
Sen dedikodu biriktirmişsin…
Arkamı yaslamışken sana,
Sen kuyu kazmışsın gizliden gizliye.
Ne zamandı “dostluk” dediğin?
Zor zamanımda sana sarılırken mi?
Yoksa sen,
O anı başkalarına malzeme ederken mi?
Senin olmadığın her yerde
Adını savundum,
Sen ise,
Benim olmadığım her yerde
Adımı kirlettin!
Ve şimdi…
Utanmadan selam veriyorsun ya,
En çok da bu kahrediyor beni.
Pişkin pişkin bakıyorsun yüzüme,
Sanki dün hiçbir şey olmamış gibi…
Hayır!
Artık "dost" lafını,
Herkesin ağzında duymak istemem.
Ben dostumu,
Yaralarımı sarmaya gelenlerden seçerim…
Arkamı döndüğümde hançer taşımayanlardan!
Ve sana son bir sözüm var:
Sustum diye,
Unuttum sanma!
Çekildim diye,
Kaybettim deme!
Sadece,
İnsanlık defterinden
Senin sayfanı yırttım attım!
*
Bu şiir,
Dost görünüp düşmanlık yapanlara…
Sırtını sıvazlayıp, ardından yakanlara yazıldı.
Unutma:
Gerçek dost ateşle sınanır,
Sen o sınavı geçemedin!
5.0
100% (7)