0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
38
Okunma

Gördüm o yârın tenin, pür-nûr edip nâzı var,
Ak göğsünde tomurcuk nar olmuş, bir yaz-bahârı var.
Kâlbin sırrına nâ-mahrem olan cân n’eylesin,
Gizlense de perdede, her zerrenin bir âzı var.
Lâlin mi dem, yoksa cennet bağının meyvesi,
Dudaktan süzülen her sözün bir nûş-ı şîrâzı var.
Gönül bir bahçe imiş, aşk od’ur ki su verir,
Senin o hûb endâmın, gülistânın pervâzı var.
Bu sırrı her âdem bilmez, irfân eri anlar ancak,
O narın her dânesi, yedi kat semânın râzı var.
Ey bî-çâre gönül, bak gör bu yârın zühresi,
Aşık TURHAL’ın dilinde, bin yıllık bir sazı var.
Hüsnünden utanır oldu kamer, şems nâ-çâr kaldı,
Zira o tomurcuk nârda ezelî bir i’câzı var.
Hüseyin TURHAL